Serin poyraz mıydı yırtan ciğerimi
Yoksa beklenenin hasreti miydi
Nergis değil bu duyduğum koku
Ölümü soluyorum bu akşam
Uzayan efkarım mıydı gece miydi ...
En siyah gülüyüm ben bu bataklığın
İçine doğdum karanlığın biraz berduş, laçkayım
Her günüm aynı diyemem ki başkayım
Geçmeyen sancılarla bitmez bir savaşt...
Dinsin diye içime gömdüğüm fırtınaların
Durmak bilmeyen rüzgarlarıyla yaşadım
Bir karşılığını göremedim hiç ısrarların
Biter dedim bitmedi yüreğimi yarala...
Ne depremler atlattım, zihnimde ne fırtınalar aştım.
Durgun bir denizdim ben, yolumu şaştım.
Sahili okşarken dalgalarım, tokatlar oldu kayaları.
Haber sal...
Salınırdı ağaçlar sabah yeliyle,
güneşin doğmadığı bu kentte.
Bir adam vardı tenhada,
yaşardı zihninin kuytu köşelerinde.
Çöpçülerden biraz evvel uya...
Eski yıkık dökük evlerin yanından ne zaman geçsem, içimi sızlatan bir hüzün kaplar ruhumu. Durup, uzun uzun izlerim.
Ve merak ederim; kimler yaşamış, neler...
Her yerin hiçbir yer olduğu bir yer
Ve herşeyin doğurduğu hiçlikte
Uçsuz bucaksız deryada
Süzülen bir kuş gibi
Nereye gideceğini bilip
Bir türl...
2024’ e son 50 dakika kaldı.. yılın son yazısı... şu an kaleme aldığım... Dünya dönüyor etrafımda .. insanlar ölümle cebelleşiyor.. İnsanlar, insanlarla ceb...
Yağmur altında duran ve bir sokak kedisi hüznü ile etrafına bakınan kızı gördüm.Yağmurun yüzüne bıraktığı damlacıklara şükrediyor gibi başını yukarı kaldırmı...
Milli piyango biletime yine amorti bile vurmamış Hayatımla aynı kalemden çıkan biletler seçiyorum.
Erkek seçimim de böyledir. Alır büyük ikramiyeye çeviri...
Gökyüzünün rengi su yeşili. Sonbaharda olmanın tatsız heycanı var üzerimizde. Ağacın teki yanındaki ağaca selametle diyerek döküyor yapraklarını. Göğün karnı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok