bileklerimden akan kanı suratıma sildiğimde,
anladım hayatın ne denli gamlı olduğunu.
ben odlara düşürdüm saçlarını da bağlarda dolaştım.
rüzgârın binbir ...
baharın rayihasından akıp giden yollar,
şimdi ilk midir son mu yıllar?
orada bir yerde güneşler doğarken...
bir annedir belki yüzünden akan,
bir annedir ...
bir şehir kadar yol yürüyorum,
yüreğimden gelen kanlar,
ağrısız kalbimden vuruyor.
takatim yok, yürüyorum,
tutarsız bakışlardan bihaber suratlar,
çiçekl...
ben kederliyim hüzünle dolu yaşamımdan,
silahlar haykırıyorsa bahçelerde,
hayatın ucundan tutmanın ne anlamı var?
benim çiçek bahçem yok ki,
en güzel çiç...
başımızdaki gök mavi olsa ne yazar?
etrafımız kara bulutlarla çevriliyken...
ateşlere düşürdüğünde saçlarını,
ışıkları görsen yeter...
bilsen, yitikmişim...
akşam ezanları okunduğunda,
ne farkeder diyip, dalardım uykuya.
oysa günahlar biriktirmişim avcumda,
çaresiz âdemler yitirmişim dünyamda.
tutunmuşum sağl...
senin ellerindeki çiçekler,
bir saksıda büyümeyi bekliyorlar,
ve bir pencere kenarında,
kuşların gölge yaptığı yerde yaşamak...
senin ellerindeki çiçekle...
yüzün daima şen, aydınlık,
bir ağacın gölgesinde dinlenmektir.
senin ruhun, dinlemek için,
yüzün, karartılardan uzaktır.
gecenin binlerce huysuzundan,
s...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok