Ömercan Çayır
@omercanchayer
burada, okuyup beğendiğim şiirleri paylaşıyorum
Çıktım dağları dolaştım yine. Rüzgâr kekik kokuları getirdi, kuru otlar ayaklarımı çizdi. İşte bunun, otların ayağımı çizmesinin bile beni mutlu etmesine şaş...
Dağa çıkmıştım, bir amacım yoktu. Yol azığı diye Hacı Taşan çalıyordu telefonumda. Ama Hacı dayımın söylediği hiçbir şeyi anlamıyordum. Sanki türkü söylemiyo...
Mutsuzluk, farklı bir gözde değerlendirilirse,: Yaşamın gerekli deneyimlerini ertelemenin ve konfor alanından çıkmaktan kaçınmanın bir yansımasıdır. Kaprisli...
https://m.youtube.com/shorts/rQLEJNAn8u4
Birkaç gündür, aklıma geldikçe bu videoyu izliyorum. Bu küçük, güzel ceylan yavrusunu. İzliyorum ve anlamaya çalışı...
Hadi gelin hep birlikte Kuzey Afrika'ya doğru uzanalım ve Cezayir'e gidelim...
Cezayir'e gitme teklifi bana ilk geldiğinde kafamda yüzlerce soru işareti ...
BİZ
Sırtımı kanepeye dayayıp yere oturmuş, kitap okuyorum. Bir bahar günündeyiz; dışarda kuş sesleri, baygın kokular, kavak ağacının -sanki kıyıyı döven dal...
Bir fotoğrafın geçti elime. Üniversite yıllarından kalan. Ranzada uzanmışsın. Dizlerinden aşağısı görünüyor sadece. Hemen karşıda dolabın ve onun da üstünde ...
Hani bazen, yolda yürürken gül kokar, iğde, hanımeli, yasemin kokar da bi koşu gidip sana bir dal çiçekle dönerim ya.
Hani bazen, tabağında yarım bıraktığın...
İki gün önce, gece uzanmış da kitap okurken, radyoda çalmaya başladı bu türkü; konma bülbül konma nergiz dalına... İyi bildiğim ve çoğu zaman eşlik de ettiği...
Bir belediye anonsunu ilk defa iki binli yılların başında, atandığım kasabada duymuştum. Öğle üzeriydi. Okuldan gelmiş, resmi kıyafetlerimi bir çırpıda çıkar...
Böyle şeyler. Hayat gergin. Henüz, soluk alıp verebiliyorum. Taramalı makine tüfeği aklıma geliyor. Parçalara ayrılmış çaputlarda. İş yerine gidiyorum ve Nec...
Yokuş çıkıyordum. Elimdeki telefonu kulağıma dayayıp bir şiir dinliyor ve başımı yukarı dikip gökyüzüne bakıyordum. Bu halimle, mahalleye tezat düşüyordum ga...
Çınara gittim bugün. Gezmek içindi galiba. Belki de hatıraların görünmez ipleri çekiyordu beni. Tevekkeli değildi o halde ayaklarımın ısrarla beni incir ağaç...
ne yaptım ben
inandım dünyaya
yeşiline, mavisine
toprağına ve yağmuruna
şuurum kapandıkça inandım
kaldıkça ellerim boş ve yaban
gözlerimi bürüyen ...
On yıl kadar önce iki arkadaşla Ankara'ya gitmiş, birkaç gün kalmış ve şimdi de geri dönüyorduk. İç Anadolu o mevsimde sapsarı bir deniz gibidir. Sadece bazı...
Kızım iki yıldır bana babalığı öğretiyordu. Malûm ya, çocuklar doğdukları andan itibaren siz hiçbir şey yapmasanız da çocuktur. Hiç kimse bir çocuğa çocukluğ...
Anamın dayısının eşinin kendine özgü, güzel bir havası vardı. İyi giyinmeyi biliyordu ve gerçekten de güzel bir kadındı. O sebeple çocukken onunla konuşmaya ...
Şimdi İzmir'den, Mardin'e doğru uzun bir yolculuktayım; yirmi iki saat sürecek yol... Otobüsün ilk hareketiyle hemen uykum gelir benim. Ama şöyle bir saat ka...
Büyük kızım Turna yedi yaşında. Kızlarımı görmeye gittiğimde onu yanıma aldım ve ilçe merkezine gittim. Arkadaşımın, Turna’nın yaşıtı bir kızı var. İkisi har...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok