Nefessiz düşüşlerdeyim, düşlerimde. Elimde geleceğin kana bulanmış izleri, boynumda geçmişin prangaları. Yaftalanmış doğru olmayan doğruların peşinde eskitti...

çekilen acı kadar

bekleyişler,

sönen sigaram kadar

bitmişlik

zamanın aksi kadar

geride kalmışlık,

gözlerin kadar

karanlık.

son dokunuş gibi

çaresiz....

Ağlamayı icat ettiğimiz dönemlerdi. Sabah ekmek almaya kim inecek markete diye uzun uzun bakışırdık. Sonbahar bizim için yaprak dökmeye başlamıştı o yıl. Pen...

Lastik gibi esnek bir zihinden düşüşler değil sanki bunlar.

Bunlar daha çok çatlamaya müsait anıların fersiz gözleri.

Kasıklarımda uzun zamandır bir ağrı,
...

Boşlukta savrulduğumu inkar etmeyeceğim.

Hiçliğin halsizlik getiren savruk huzuruyla birlikte,

Çalkalanan kafamdan dökülen nar taneleri kanlandırıyor gözle...

Dinliyorum seni

Ve hazânın sessizliğini

Belki kazara sevdiğimi

Hayalinle seviştiğimi

Geceleri günlere eklediğim

Gündüzleri gece ettiğim

Bakir kimsesizl...

Gözlerini sözlerime eklesem

Camda gelişini beklesem

Sensiz uzayan saçlarımı kessem

Alsan adımı

Kalsam

Beklesek

Gelsen bir adım

Perdeyi aralasam

Aydın...

Bir dağı yıkacak bir çığlığı bir yastık altı yapıp yanan ruhumu söndürdüm. Gözlerimden dökülen yağmurların gök gürültüsünü duyarlarsa diye sakındım çığlıklar...

Kalp yarası olan bir şairin kaleminden çıkan şiirim ben

Hançer gibi saplanan virgüllerim, can alan satırlarım var

Kiminin gözünde bir damla yaş

Kiminin yü...

Bir dönem filmi olan “The Professor and The Madman” Oxford İngilizce Sözlüğü’nün ortaya çıkış hikâyesini anlatıyor. Film, Simon Winchester’in “The Surgeon of...

benden uzak sözler

ya da tam ensemde belki de

ağarmış tan nasıl renksiz olabilir

nasıl sıraya girebilir

vahşi sırt dönümleri

biliyor musun tanrı kaç

ke...

adın uğruna;

dünyanın kafiyelerini harcamaya,

en büyük şairlerin adını batırmaya,

türkçenin kurallarını hiçe saymaya,

kitapların sayfalarını kıvırmaya,

...

Asyalı değilsem de çekiktir benim gözlerim

yalnızlığın içinde çoğalmışım bunca zaman

bu hırslı kalabalıklarla duramam

zamklı kağıtlara sığmıyor sözlerim

...

Benim şehrimde hep yağmur vardı. Güzel günler, çimlerde dans eden çiftlerle geçerdi. Kuşlar tüylerini kabartıp sığınırdı birbirlerine. Damlalar düştüğünde eğ...