On sekiz saat. On sekiz saattir bilincim kapalı. Günün yarısında uyuyorum. Hiç konuşmuyor, hiç ağlayamıyorum. Tüm kemiklerim kırıldı. Ben kırdım. Teker teker...
Korkarım ki
kendimden çok şey bekliyorum.
Ve korkarım ki
bunu durdurabilecek hiç kimse yok.
Yolun sonuna koşa koşa gidip
kendimin bana yetişmesini bekl...
Yorgun ve ellerin çok çeşitli
bilinmezlik akıyor gözlerinden
yüzünden okunmuyor hâlindeki argınlık
ne için taşıyorsun bu okunaksız yüzü
bundan mıdır ifad...
Bir ebeveyn saldırganlığıyla,
Kafamda, tam ortada cam kırıkları,
Bana ait olmayan bir ses.
Hiçbir şey hissetmemeyi öğreniyorum.
Tatlı uykuya sızmadan...
hani ölüler içindi
anlamsızlığı zamanın
kadranlarım sürekli beni ben geçiyor
saniyelere bölünüyorum durmadan
mısır'da kum taneleri oluyorum
bir cam fanu...
Gelin size bir masal söyleyeyim
Düşümdeki yüzü yüceltmenin bedelini ödüyorum;
Demiş bir gün bir Bilge.
Kurt avladı gönlümdeki kuzuyu,
...
Senden öğrendim ben bütün bunları.
Koskoca evrende yalnız başına kalmayı,
Onca seçenek var sanarken çaresiz bırakılmayı,
Henüz yüzmeyi bile bilmezken en d...
Kök salıyor çatlamış dudağımda suya muhtaç cümleler,
Zihninin üzerinde betimlenmiş düşünceler,
Belli belirsiz sanrı ve sancılar,
Kalbimin içinde bereketli...
Yeni bir başlangıç
Başlıyorum artık bir işe yaramaya
Yeni doğan bir kırlangıç
Bu eşitsizlikler dünyasında
Artık zamanı geldi boyun eğmenin
Farkına vardı...
uzaklardaydım, yusuf'u gördüm.
gülümsüyordu bana o karanlıktan.
yüzünü seçemiyordum ama gülümsüyordu.
usulca bağrını açıp
allah'a haykırıyordu.
bir şiir...
Gün doğup açılırken pencerem
O vakit anladım yok oluşu
Sahi yok olduğunu nereden bilebilirim ki?
Bilinmez!
Belki de bir parça varoluşu
Aslında...
Evet,...
Yıldızlar da ölür
Diye başladım
Şiir öykü ya da her neyse
Sınırlara uyamadı düştü
Denize dağa oraya buraya
Öldü
Ne kadar da kandırıkçı çıktı
Oysaki o ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok