Varlığındaki hiçlik,
yokluğundaki çokluğun ötesine geçemedi henüz
Söylesene yokluğun böylesine efsunluyken
Varlığının hangi duyguları mümkün kılacağını ...
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler ...
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü ...
Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman:
Aşındırarak bütün güzel duyguları
Bir yarım umuttur elimizde kalan
Göğüslemek için karanlık yarınları
Bu kekre dünyada...
Bir ilhama nazır yazılan şiir kadar
Güzelsin
Bir kedinin ipek tüyleri kadar
Yumuşaksın
Bir annenin şefkatli kolları kadar
Sıcaksın
Tutkulu bir aşığın ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok