Önündeki kutuyu kaldırmak üzere küçük bir adım attı, eğilip ağır kutuyu dizleri abartılı bir şekilde titreyerek yanıbaşındaki masaya koydu. Büyük ve tek bir ...
Aziz Nesin’in Hazret-i Dangalaklarının huzuruna kıçını dönerek çıkan o ozandım ben, şimdi Gregor Samsa’nın böcek bile olamamış hali gibiyim. Dünyanın en komi...
Hepsi söylendi oğlum
Dedi şiir hocam
Kursağımda kalan hevesimle dedim özür dilerim,
97'liyim.
Biraz daha erken yakalasam zamanı saçından,
Milton'dan ev...
Sen kendini ne sanıyorsun?
Şiire böyle giriş mi olur?
Çünkü sorular hep daha önemlidir.
Musallat olacak başka mahluk bulamadın mı ey sinek?
Müzik de önem...
676 durağındayım Şirinyer'de, hava kaynıyor. Telefonumdaki satranca gömülmüşüm. Uykusuzluk ve yorgunluktan bir hamle sonrasını bile göremiyorum. Bahanelere i...
Veysi’ydi adı, tıknazdı, orta yaşlıydı. Adı, yoksul kimse demekti. Aslında Veysi değildi ama içi bir hayli veysiydi. Gününün her saatinin her dakikasını cimr...
“Şu yıldızları kaç kere görmüşüzdür?” diye sordu Gorgyalı, Lülümplüye. Lülümplü, bir an konsoldan başını kaldırdı ve Gorgyalı’nın kastettiği yıldızlara baktı...
What an absurd thing is a tranquil sea...
Why does no one actually care how one's day is going?
Why on blue sky is the question of how are you always have ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok