Bozuk bir karanlığın içine hapsolmuşum. Nasıl bir duygu biliyor musunuz? Umudu kaybedilmiş küçük çocuk gibiyim. Köşe bucak ağlıyor… Delirmiş ve her yeri dağı...
Ömrümüz her şeyi yaşayacak kadar uzun değildi. Başkalarının hayatından da ders alınması ve öylece yaşanmaması gerekirdi. Misal ben, evet belki de sen… Herkes...
Neyin varsa kaldırıp çöpe attım
Saçlarımı kestirdim hemen, sarıya boyattım
"Bi' tanem" diye, kaydetmiştim ya hani telefonuma
Sildim derhâl, herkes gibi ad...
Senin yaşındayım
Tam gençliğinin başında
Yirmi üçünde
Gittiğinden beri
Eksilmedi günler
Dinmedi yağmur
Ve
Gelmedin sen
Senin yaşındayım
Duysam ses...
Gömdüm
gözyaşlarımı yastığıma,
Duymadan görmeden
Kimse,
Vardım sabaha.
Hangi gün, saat kaç
Bilmeden...
Vardım sabaha.
Bağrımda bir çığlık,
Haykırış...
Sosyal medyaların hayatımızı şekillendirdiğini ve sadece mutlu anlarımızı paylaştığımız bir mecra olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki bu beğeni butonları nerden...
Ah yarim,
Seninle
serin derenin,
Yeşilinde,
cırcır böceklerinin sesinde
Bakmak sana
Tepeden akan güneşe
Karşında oturup
İnce bellide çay yudumlam...
Hiç doğum günleri neden kutlanır diye düşündüğünüz oldu mu? Mumlar… Mumları neden üflüyoruz? Tamamıyla Yunan mitolojisinden geliyor. Ay ve Bereket Tanrıçası ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok