İkimiz ayrı dünyaların aynı kaderini yaşayanlardandık.
İkimize de suyun tadı kekremsi.
Güneş, siyaha çalar bir halde.
Kuşların ötüşü, ağıtmışçasına.
Bize...
İkimiz aynı dünyanın ayrı insanlarıydık.
Ben siyahı severdim.
Sen üzerinde gül bahçesi olmadan gezmezdin.
Ben yağmur yağınca ıslanmak isterdim.
Sen bulut...
Bir masam var sevgilim, üzeri beyaz örtülü, bacağında bir küçük şiir gizli.
Senin dünyaya baktığın gibi bakıyor bana; öylesine umutlu, öylesine aşık yaşamay...
Kuşu bir kafese koydular
Burası senin yuvan dediler.
Kuş mutluydu elbet
Güz düşene kadar sahibine.
Kuşa özgürsün dediler
Kapın kilitli, anahtarın bende...
Artık sesim titremeden söylüyorum bazı şeyleri
İnsan, insanlığı azaldığını fark ettiği zaman, istemsizce çıkıyor insanlıktan.
Artık bir kahvenin buğusu bil...
O çocuk sanki bir uçurum kenarında zıplıyor
Öylesine korkusuz, öylesine vazgeçmiş her şeyden
O çocuk gülümsüyor inatla
Haykırıyor dünyaya
Kahkahaları arş...
Bağırıyorum,
Sesim gelmez o tarafa biliyorum
Beni kurtarın diye değil, anlayın diye bağırıyorum
Onu yaparken bile kucağımda buruk bir utanç var
Sesim yük...
Sen fakir bir ailenin ocak ayında yanan sobası gibisin
Sadece evin bir odasını ısıtırsın
Ben bir yan odada kış yetmiyormuş gibi,
Hayallerimle sarılıp dona...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok