Uzandı elleri sonsuzluğun
Yok oluşunda yıkılmış binalara
Ve zamanı tutup sündürmek
Tekrar tekrar tekrardan …
Avuçlarından dökülen
Kor ateşi
Tütmeyen...
Bugün kainatın en uzağına
Bir enkazın duvarlarında
Yok olan her şeyi ya da
Olmamış her şeyi sen sansam,
Belki gün tene deyince
Uyanırdı insan rüyasında...
Üstün körü geçmedi hiçbir vakit
Mesela sen
Süt kokan dudaklarından
Böyle bir sözün ya da kelimlerin
Anlamını bir başkasına sunan sen
Gün , güneşin d...
Tutulmaz bazen uyku en kör haline
Dolaşır bu köhne sokaklarda saf saf
Beyazlar yandı karanlık bir ateşin korunda
Siyahın üzerinde bir lekeyle
Celladıyl...
Böyle bir gün de mi doğmuştunuz yoksa ?
Tanrı size ruhunuzu bıraktığında ellerinize
Şehri saran uğultulu bir fırtına
Masum kalbinize böylesine değmemişti ...
Korkuluklar değil ürperten
Karanlığı
Anladım ki sessizlikmiş.
Ayrılıyordu bir cümle işte
Parçalarından
Öznesini veyahut benliğini kaybederek,
Geceni...
Kapanmış yara izleri mavi bir mürekkeple
Başuca oturmuş bekleyen bekçi
Geçmişten gelemeyen geminin
Hoyrat kuralları üzerine yazılmıştı her şeyi
Deni...
Sabahtan tararken siyah saçlarımı
Geceme doğdu güneş tenin
Çiçeğim yok diye çekme içini hiç
Olmazsa viran zamanda ölelim
Unutalım ardımız kalan
Gele...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok