Nerede o içini gözlediğim
Güzel günlerin özlenmiş resimleri
Gölgelenmiş ölümlerin çevresi
Bir kıyım yaşanmış sözlerin avucunda
Ve bir delinin acıları anl...
Beyaz bayrağını sallayarak gelse gözlerin önüme
Her aldanışın bir ölüm olduğunu inkar ederim
Hangi söz ipten alır?
Hangi söz ipe götürür?
Bunca hesaplı ...
Yorgun, bitkin kendime alışık olmadığım zamanlardayım. Galiba biri bana yeter ve dur kelimelerini ısrarla söylüyor. Galiba ben de onu dinlemeye başlıyorum. D...
Tutsam ellerinden.
Bir uçurtma misali uçsa yüreğim.
Öpsem gözlerinden,
Göz rengine boyansa yüreğim.
Sen doldun yine içime.
Bilmem aşkın kaç satır kaç he...
Cılız bir tını seğirtiyor boş sandalların balıkçı takalarının üzerinde.
Tahta kurusu ıslanmış yağmurdan, ki göğsü sızlıyor bu ıssız vebadan.
Yaban soğuk,...
ben çarpıp çıktığım bütün kapılara geri dönmekle meşhurum
yılmam hiç pişmanlık duygusunu tatmaktan
içimdeki ümidi bastırmam hiçbir zaman
ve neden keder ge...
Hummalarla silkelendi gövdem
Karanlık çöktü duvarlarıma
Billur bir akşamın saatlerinde bu karanlıktı dimağıma vuran
Ki trenler en çok karanlıklarda yoklu...
Ne yazabilirim?
nasıl yazabilirim bundan sonra
Bilmiyorum.
Öyle afili cümleler gelmiyor aklıma,
Bakıp kalıyorum bazen aynaya.
Bu ben miyim,
Ben kimim?
...
Haydi gel, başlayalım anılardan; acılarından
bizi, bizleri yok yere yıkan darama dağın bu hayattan.
Demlenmiş dertlerimizi dolduralım ince belli bardaklara...
Aaaağğğhhh, çok boş. Boş olduğu kadar da ironik. Bir insan bir konuyu ölene dek konuşabilir, bugün bunu öğrendim. Dinleyeni olmasına gerek de yok.
Wooahh, ...
Stefan Zweig… Özellikle son zamanlarda ülkemizde birçok kişinin okuduğu bir yazar. Öyle ki birçok yayınevinin -bu ilginin farkında olacaklar ki- onun kitapla...
Bize göğün durumu sıkıntı verir
Kenefte pek durmak, kubbede dönmek,
Ve ölmek, yazık günah gelir.
İnimizden indiğimiz puslu gürgân,
Sır gibi akan ırmak, ...
Bulaşık
Ağlayarak bulaşık yıkamak zor. Bir kere burnunuz akıyor, gözünüz akıyor, yer çekimiyle daha da akıyor, akıyor. Silmeye çalışırken elinin ıslağı yüzü...
Annemin arkasına koyduğum yastıkla birlikte "Rahat mısın?" diye sordum. Bana cevap veremezdi, konuşamazdı veya hareket edemezdi ama gözlerime baktığında anlı...
Şeyh Galib’in mesnevisi olan Hüsn ü Aşk, 1783’te kaleme alınan ve 2041 beyitten oluşan tasavvufî bir metin olarak değerlendirilmektedir. Hüsn, Aşk, Sühan ve ...
Ağrısına denk bir darbe bu
Razıyım
Ağzımda tüm şarkıların yasaklandığı gün
Yazılmış bir marş adın
Birine elini emanet etmek mi?
Bu sır tutmak gibi bir ş...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok