Bugün Hermes'ten seni diledim,
bir haber gibi teknolojinin bilgeliğinde,
deliliğimin habercisi tohumları sana saçsın diye,
ve anlaşılsın kötülük çiçekleri...
Bir hikaye gibi yazılıyorum geceye, son kadehimin üzerinden beş kadeh geçti. Yine de salkım saçak açıyorum kendimi müziğe ve harflerin sırasına. Hiçbir aşağı...
Sonra birdenbire uzaklaşacaksın her şeyden,
ellerinle kazıdığın harflerden, şekillerden,
bir bir ardında bırakacaksın geçtiğin yolları
ve varacaksın unutu...
Bir sağanak yağmur gibi düşünceler,
geçmiş yılların günleri bir şerit gibi,
her gün adımladığımızı sandığımız,
bastığın yerin her gün değişmesi
ve hiçbir...
Gök kuşağı sofrasından bir yer beğeniyorum kendime usulca
yanlış bir karar gibi huysuzlandığım saatlerde yalnızlığıma
nal çakacak olan sessizliği bekliyoru...
Hayat, şeylere verdiğimiz anlamlar ile gerçek anlamları arasında bölünmüştür belki de. Tüm bildiğim suçlu hissetmekten vaz geçemediğim, Kafkavari bir utancın...
Aynı bile aynî nedeğil aslında
neden? Bir soru cümlesi olarak,
Causa, es ist Einfrage.
Ereignis ise bir Başka engel,
lakin O olmadan devini olmuyor,
büy...
yine duvarlar bana bakıyorlar. Başarısızlığımı yüzüme vurur gibi dikiliyorlar karşımda. Öylesine bir ihtimal istemiştim belki de, kendim kadar berbat olmak. ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok