Şerif Can

Bir kuş cıvıldıyor çerçevesi vidalı penceremin demir parmaklıkları üzerinde

Gökyüzünün mavilikleri kızarmış yer yer, güneşin veda busesinden

Biraz sonra ba...

Sen misin sahipsiz bir aşkın ezgilerini mırıldanan,

Hani gecenin paltosu sırlarına kalkan olurken

Ruhunu arayan delice kaldırımlarda?

Bak kimse tutmuyor e...

Çam ağaçlarının boylandığı zengin humus,

Karanlığı aydınlatan gölge,

Duaların çarpıldığı yeryüzü,

Duyar mı mezar taşlarının yakarışını?

Duyar mı eğilmiş ...

karanlığına kapıldığım

bunu inatla yaptığımı sandığım

bir yerdeyim.

sebebi olmayan, nedeni sorgulanmayan bir his bu

ben düşünüyorum da sen yokken ne kada...

Gülüşlerini kat yürüyüşlerime.

Sesini duyur.

Ellerini getir.

Getir ki bileyim sıcaklığını.

Cümlelerini getir bana.

Sabaha kadar durma.

Gözlerin.

Gözle...

benim göremediğim bu boşlukta,

ne görüyorsun da bu kadar manalı bakıyorsun uzaklara.

gözlerinde katransız ve renksiz bulutlar

kesik ve kırık hecelerle bağ...

Kirli ellerin içindeki berraklığa odaklandığımdan

Neden akıp giderken zaman

Harcarım kendimi savrulmaya

İnancım son saniyelerini sayarken bile

Tutunmaya ...

önümü hep kış tuttum

benim önüm, arkam, sağım, solum

hep kıştı

yaz çıkarsa bahtıma,

karaydı yazgım

-dedim önce

çayımdan yudumladım

güneşe baktım sonra...