Kabre sığmayan zorbalığın yükü
Kavradı tüm kanı ellerinde topladı
Bu doludizgin fotoğraf kulesi o günahsız yıllardan
Çünkü ben yokum diyeceğim
sayılması...
Gözükmeyen ne seken duvarlardan yüzüme
Bastığım yanık mektuplu halıfleks
Çıplak ayaklarım duyarsız olur
Aklın almaz tıkır tıkır işliyor kalbim
cereyanı...
Susuyorum susmadığım da oluyor
Bazı bazı ve cevaplar mühimse
Sohbet gözlenir senin yolunda
Yine hikâyelerin
Yine ustalıkla uzatmışsın
Saçların ve konula...
Uyanmadım henüz
Gözlerimi araladım sadece
Hayır hayır
Evet tamam belki bulurum yanımda diye
Bakındım şöyle bir
Tam da en güzel saatinde gecenin
Dolunay...
Kambur tadı veriyor aşkın kaçınılmaz
dağın tepenin yükü binmiş bana nasip
omuzlarımdan bir yolda yürüyorum kaçınılmaz savurup kaçan bir rüzgar mı geldin b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok