
Ağlasam gözümden yağan yaş değil yağmurdur
Saklanan gölgeme masum değil mağrurdur
İçimden içeme uzun uzun nefeslendim
Yangınım var ki yanarım
Niye böyl...
Neyiz biz karanlık ormandaki yaralı ceylanın kaçarken bıraktığı iz mi,
Yoksa onu kovalamanın verdiği his mi?
Çıktım yürüyorum, gece çökmüş yol görünmüyor...
Ne güzelsin sevgilim
ömrümün en gerçek hayalisin
Bilmezdim ki sevmek ne imiş
Hangi topraklarda açardı kalbimin çiçeği
Bilmezsin sensiz kaç mevsim geçti ...
Korkuyorum gördüğümden
Görüp de bildiğimden
Bile bile indiğim bu basamaklara
Niye takılıp düşüyorum ben
Acaba kör müyüm ne
Yoksa kim bağlar ki gözümü...
Bilmezdim dünya bu kadar nankör
Bir o kadar kör
Bilmezdim ki hanemde çıkan yangın
Aklımı gönlümü yakacakmış
Bilseydim öğreneceğimi
Haram dairenin alevi...
Öyle yorgun öyle bitkin halim
Keskin bıçak gibi kalbimde ağrı
Göğe bakarım göğe gelsin diye bir çağrı
Akşam olmasına gerek yok düşünmek için
Hasretin göl...
Düşündüm de ne güzelmiş çocukluğum
Dün düştüm sanki
Dün kanadı dizim top oynadığım topraktan sahalarda
Dün sallandım zinciri paslanmış salıncakta
Sanard...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok