
Aynaların incili buğuları jiletlenmiş iklimime kartpostallar yağdırıyor,
Esrarın firarileşiyor çizdikçe hikayeni zifirden sayfalarıma.
Nasıl yaşamışım yıll...
Kostümlü taş heykelden
Mercan kayalıklarına,
Bir vurgundu yaşamak,
Hazan dalgalarıyla.
Arındık puslu çimenlerin,
Gözyaşılı akşamlarında.
Üflenmiş vak...
Gözlerin tütsülenir simanı hapsettiğim zihnimde.
Kuş yemliğiydi gülüşün topladım kırıntılarını kalbimle.
Acıydı adımların eyersiz atın sisleştiği kömürden ...
Çeneler kumlanır, hissizleşir gülmelerin özlemleri,
Jules Verne mi örüyor kader silsileni?
Adımlarının sillesinden huşu bulan taş parçaları gibiyim.
Mumla...
Varil dolusu peçenek, serpişir Romanın kumanyasına,
İris toprağı kucaklar, kaybedince kaktüs azılı bir kumarda.
Dipçikler kemirilir, kömürlü elemleri sırtl...
Omurgalı çalılar kovana çaput bağlıyor,
Niyazın ateşini tapınaklar harlatıyor,
Killi amazon şurubunun şarkıları kaynatıyor milenyumun kimliksiz serkeşlerin...
Görmediğine tapar bu pervazlı çağlarda coşan ruh!
Kadırga uşağının pençeleriyle
Suyun işvesinin nanemsi mentollüğü
Derbentlerin dip boyası inkarnadin,
İç...
Zihnimin iliklerinde düzensiz göçler, yaratı duygusu gerçekliğin tatsızlığını gasp etmiş, nostalji hiç bu kadar kutsallaştırılmamıştı. Elem, keder, gam, tees...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok