bugün patlak gözlerimle
kendime yakın durmaktayım
anmaktayım geçmiş savaşlardaki
haklı zayiatları
çünkü artık avuçlarımda
kan yerine ter var
artık uzuv...
katil ol sabahın
ilk ışıklarında -önce
kendinden başla
öldürmeye tüm varoluşu
sonra ilk sigaranın
hazzını damarlarına ifşa
et, kemikten ayır
diş yorda...
beni görme bugün
görülmeye değer değilim
elim kolum tutmuyor
başımda müthiş bir ağrı var
"kan yerine taş dolanıyor,"
deseler damarımda, inanırım
eksik ...
sen yoktun boşluğuma
geldiğinde dünya ve
sen sanki kararların
hiç elinde değil kadardın
o güne uyanmak o
kadar zordu benim için
bir de o kadar çift göz...
Şimdi zırhımı çıkarıp denize atıyorum,
üzgünüm- mavileri kirletiyorum ama bir şey var bildiğim,
zaten renkler bize ait değiller biz her ne kadar kendimizi ...
içimde büyük bir
ağlamak var
-şubat ayında ve
yok yere hem de
on beşinde gece beşte
aniden göz açıp
tuvalette, salya sümük
ağlamak var içimde
bilmiyo...
kaldırımda kim kalacak
ki ışıklar sönünce
kim son yudumu bile
almadan ayrılacak masadan
bırakın karamel ve
çiçek koksun damağım
bırakın alçak yanlarım
...
şimdi kirpiklerini mi
bir kararla kesiyorsun
saçların omza düşmüşken
-kökünden kopuk saçların
bu yakınlıktan kim
gözünü oymak ister
ya da kin harap bir...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok