Ey belirli bir mesai saati olmayan, 7/24 uyumayan, belki de lüzumsuzca olduk olmadık nöbetlere adını yazdırıp duran savaşçı!
Görüyorum
Ara ara bırakıyorsun...
Tutulmuş bir boynun ağrısı
gibi
hep yüreğimde
Döndürmüyor yüzümü ne sağa ne sola..
-Ne sana, ne yola..-
Senden öte
Senden berî
Senden gayrı bu y...
Benim de karaladığım bir şeyler vardı elbet zaten siyah olan o sayfama. Benim de çabalarım vardı, benim de sevinçlerim ve kederlerdim vardı. İçinden çıkmak i...
Başıma buyruk şeyler yapıyorum
Karşı geliyorum tüm kurallara
Hem meşhur değil midir
Yalnız adamların asiliği
Çabuk öfkeleniyorum
Kırmak dökmek bir taraf...
İçinden söküp atamadığın umudun yüzünü yıka, günaydın.
Ses tellerinden uzak tuttuğun isyanının gözleri nemli.
Başını koyduğun yastıkta yenilmiş bir gencin ...
Savrulup duruyoruz, oysa rüzgâr dışarda.
Cereyanda kalan ruhlarız,
Bir adım ilerde veya bir adım geride,
Yer mi yok?
Oysa rüzgâr dışarda
İçimize yağdırd...
Bizlerin geleceği hesaplama gibi bir özelliği var. Bu özellik sayesinde birçok gelişim gösterdik. Ancak bu özelliği maddesel ihtiyaçlarını karşılamak yolunda...
Çözülmemiş bir sır gibiyim
Bilinmez bir bilmecedeyim
Ne gecedeyim ne gündüzdeyim
Yağan yağmurda serseri gibiyim
Issız yürüdüğüm yolda adımlarımı duyarı...
Ben hiç böylesini görmemiştim
Vurdun kanıma girdin itirazım var
Sımsıcak bir merhaba diyecektim
Başımı usulca dizine koyacaktım
Dört gün dört gece susaca...
Ben günbegün ölüyorken,
dalgalar uyutmuyor ve büyütmüyorsa denizleri
ellerim ağlar takılır; gafil avlanırım.
Dehlizlerde fısıldaşan balıklara ulaşamaz ses...
Bir acı koleksiyonu var
Kimseye göstermemek üzere hazırlanmış nadide parçalar
Ara sıra güncel bir derdi yoksa aşağı iner bakar Huzursuz bodrumuna giden toz...
Güzeldin bir öğle vakti merdivenin kenarında tanrıça gibi uzanmış silüetin
Uzanmıştın, kusursuz dalgınlığından uyandırmaya korktum seni
Senin güzel düşler...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok