Ruhumun kanatları
adını bilmediğim
bir renge çırpınır
çırpınır da çırpınır
kuş kadar yüreğin vaveylası
arşı titretir
arş dile gelir
İnsanoğlu ke...
Ölümlü bir düğme;
İradesiz ve bıkkın.
Çizdiler sabahları beyaz kağıtlara
Katlayıp bir ceketin cebine koydular.
Biz üşüdük rakamların arasında
Rakamlar ş...
Kelimeler; aklımızdan geçeni, hislerimizi, isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı ifade etmeye yardımcı olan göstergelerdir. Göstergeler yani kullandığımız ses imgel...
taşı deldi çiçek deldi taşı
yarasına taş gülümser baktı
kaşındı
bir iyileşir gibi kaşıntı
gözleri kapalı taşın
eli kolu bağlı
uzak mı uzaktı gökyüzü
u...
Yine çenesi dizlerinin üzerinde, bacaklarına sarılmış, akşam serinliğine kendini sevdirircesine oturuyor. Masada, boş bardağın yanında uçmasın diye altına ka...
"İncecik ipleri vardı, onu şimdilik hayata bağlayan.
Küçücük gözleri vardı, ağladığında beni maviye boyayan.
O hayatımın çocuk yanıydı, beni sevdi benden ç...
ne zaman bir köşesini dönsem hayatın
seni buluyorum orada, ellerin cebinde.
bir ağustos gecesi yapılan sıcak karşılama
bir mayıs gecesinde son buluyor niy...
Şu senin mahcubiyetinde ne vardı bilir misin
İki dal sigara içimi tarihi bir yol
Akşamüstü kadar yorgun
Kudüs’te zeyin toplar gibi yeni
Ellerimi kald...
Nedenini iyi bildiğin bir düşünceyi, davranışı irdelemek gerçekten acı verici bir şey. Biliyorsun ama bunu kabul etmek istemiyorsun. Kabul etmekten de ziyade...
hissizleştiğim sahilin kenarında
martıları avlarken simitle
susamlar yere düşerdi
mermi niyetine
matem rengini alırdı bulut
hüzün çalardı gökyüzü
b...
Doğduğu andan beri dünyaya geliş amacını seviyordu küçük tükenmez kalem. Doğduğu ve diğer kalemlerle birlikte aynı kutuya konduğundan beri ne olduğunu biliyo...
Bölüm 5: Kırık Kalbin Tesellisi
Sakin sakin kitabımı okuyup bir yandan da acaba beğendim mi bu kitabı, bana ne kazandırdı diye düşünürken beşinci bölüme ...
pencereye savurdum kendimi
sigaranın alevi yandı önce
bulutlar yıldızların altından hızla geçti
bir rüzgar ürpertti içimi
ve ben sana aşık olduğumu anlad...
Zihnimde dağınık halde dolaşan, ayrı düşmüş kelimelerin yollarını kesiştirip düzgün bir hale getirmek istiyorum. Kim bilir belki kafaları uyuşur, iyi anlaşır...
Başlayalım mı? Başlayalım.
Tanrı'nın açtığı filmde bir kız var.
Bazı yiyecekleri yemiyor ve
ruhunu kıvırcık kullanmayı seviyor.
Gün gibi bir kız.
Biliyo...
Akışkan bir anın içindeyim,
Uzuvlarımdan damlayan kişiliğim.
Yaşamanın bu yapışkan hissi bir zırh gibi üzerimde.
Şimdi!
Tam burada güçlü bir kelime lazım...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok