Çıktım dağları dolaştım yine. Rüzgâr kekik kokuları getirdi, kuru otlar ayaklarımı çizdi. İşte bunun, otların ayağımı çizmesinin bile beni mutlu etmesine şaş...
ay tozu
kiremit kınası
dut kurusu karınca yuvası
bir güzel
güpgüzel kokuyordu hava
uzanmıştık sırtüstü
ben
benim canım ağabeyim ismail
ve halil
y...
Dağa çıkmıştım, bir amacım yoktu. Yol azığı diye Hacı Taşan çalıyordu telefonumda. Ama Hacı dayımın söylediği hiçbir şeyi anlamıyordum. Sanki türkü söylemiyo...
Cevdet abiyi ilk defa, Zülküf abiyle birlikte turlarken görmüştüm. Küçük şehrin olmazsa olmazlarından biri de akşam serinliğinde yapılan yürüyüşlerdir. Bir y...
KESKİN
Türküler bana garip şeyler hissettirir; hele ki deyişler… İnsan ne zaman, neyi hissedeceğini bilemiyor. Hatta, içinde hangi duyguların gizli olduğu...
Kitap okurken TRT türküyü açarım. Bazen saatler geçer böyle. Sonra apansız öyle güzel bir türkü duyarım ki o an bırakırım kitabı elimden. Radyoyu açmamın seb...
Yetmişli yılların Yeşilçam filmlerinde görülürdü Uludağ. Ve filmlerden anladığımıza göre burası, sadece zenginler içindi. Uludağ kayak, teleferik, büyük ahşa...
Üç ay kadar önceydi. Görevlendirme gittiğim okuldaydım. On birinci sınıflarla, Selahattin Eyyubi üzerine hararetli bir tartışmanın ortasındayken telefonum ça...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok