yana

aralar kapılar ölüme, beni kaçırır nedense baharımdan

daha düzenli sancım, bak sana hüzünler ektim bağrımda

işte bi kız vardı

artık yok

büyü senle daha rahat konuşucam diyordum

gülüşün esnaf yalanı

birlikte yürüdüğümüz kaldırımları da kalın bi mukavvayla kapladım

hayatın mayın tarlası

ben...

bariz olanı vurgulamak da bir nevi acizliktir

içini susturmak için yeteri kadar hareket etmediğinde

aşikar ipler kuyruğunda saklambaç oynarsın

gece geçmes...

beyaz lekeli siyah kartondan duvarlar

dört duvar değil bir kusursuz daire

her noktası göğsüme eşit bir çaptan

delinin sarıldığı at gibi suskunum



gün ı...

şükrediyorum bana verilenlere

cevabını bulamadığım her bir soruya ithafen

mecazım hayatım oldu

kurmak için benliğimi ezdiğim bi cümle bu

yıllar önce bi r...

çığır, hassaslaştıkça taşar

belliyse konuşmaya gerek yok

yanılsanız da olur

her şey doğru mu olsaydı

insan istediği bi şey olmadığı zaman mutsuz olur

mutsuzluğun en meşru tanımı budur

mutsuzluğu iki sürece ve bir sonuca indirgedim

yorulsan da sonunun iyi ...

anlık ferahlamalar geliyor, sonra gidiyor ama toparlayacağım…