Tortular hücum etti boğazına
Kadının o akşam boğazından gemiler geçti
Bir iskele, sorsan ışıklar saçardı değil mi?
Neden ve nasıl oluyor öyleyse tümörlü a...
Bir toz bulutunda debeleniyor yüreğim
Zamanın dahi varamadığı bir doğrultuda
Bana aş, bana sevda, toprak yahut tayın
Bana ki yollanmış posta pulları gerek...
Atlılar geçiyor bir suyun kenarından
Entarisi süzülüyor turkuaz bir meleğin
Saatin buçuğuna dişlerim sıkılıyor
Yanımda karanlığım, aydınlığı sınıyor
İçm...
Sevgilimi izledim, deniz kızıydı o gün
İri gemiler ince belini geçiyordu, sıyrıldı
Bir gazel tutturdu, dirhem dirhem bir sızı
Radyoda çalan sesini duyuyor...
Oğuz Atay’ın nevi şahsına münhasır kişiliği ve üslubuyla tanışmama vesile olan “Tehlikeli Oyunlar” romanı; birçok bakımdan incelenmesi, tahlil edilmesi ve üz...
Yoksun bir savruk yanaşıyor sırtıma
Sırtım, ağır yüklerin soğuğuyla kavruluyor
Göğsüm harda bir gömleğin nârıyla,
Yazgım insancıkların ruhuyla demleniyor
...
Başımızda modern yüzyılın migreni
Yurtta bulantı, dünyada kusmuk
Soramadık Nietzche'ye, nedir ebedi?
Gülünçtük, gençtik ve sarhoştuk
O vakit derbentlerde...
Çürümüş bir iskemledesin şimdi
İhtilal yeni çökmüş üstüne kentin
Üstesinden gelebilecek değilsin, vakit geç düşünmeye
Bir yangını söndürmek gelecekte nası...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok