Ne zaman öğrendim, hatırlamıyorum. Ne zaman büyüdüğümü bilmiyorum ama öğrendim bazen bırakmak gerektiğini. Her insanla anlaşılamadığını... Ben anlaşamıyorum ...
Vakti zamanında kalan zamanımın çoğunu birlikte geçirmek istediğim insanların ayrı bir maskesini görüyor olmak bana güç niteliğinde acı veriyor. Kitabında ne...
Hayatta herkes bir şeyle sınanıyor. Bu bir şey bazen bir insanın varlığı, bazen bir insanın yokluğu, bazen bir olay, bazen anlaşılamamak, anlaşılmadığını his...
Zaman ismini verdiğimiz ve hayatımızın her noktasında etkisini değişen oranlarda hissedebildiğimiz şeye dair bir fikir belirtmek ve bunu, vereceğim birkaç ör...
Tanrıların yarattığı kainat aramızdan bazılarına dar geldi. Tam çizgilerden taşmaya gelirlerken kim vurduya gittiler. Ölü arkadaşlardır bahsettiklerim, yalnı...
Hırıltılı boğazlar arasında dolanır ve aşağılara inermiş kara yılan. Sessiz ve usulca süzülürmüş dudaklardan içeri. Göğsümü yumruklarken kalbim, yüzyıllarca ...
Göremiyorum
Göremiyorum ve bunun farkındayım
Farkında olmak bana acı veriyor
Tarihteki örnekler de hep böyle değil mi?
Bir şeyin bilincinde olan insanlar...
Hangi kapılar açılır yüzüme, bilmiyorum. Hangi gün ışığı beni aydınlatır ya da hangi ay ışığı beni uyutur? Şimdi aynaya bakıp gördüğüm ben miyim yoksa benim ...
Canının yanacağını bile bile uzatmış insan ellerini ateşe. Kalbini ısıtmak istemiş ama elleri yanmış. Saçlarını itmiş kulağının ardına, kaba ve nasırlı eller...
Uzun ve ince bir selvi... Islık çalıyor dalları arasında usul bir rüzgar. Ve bin bir parçaya ayırdığım bu kara kalple bekliyorum selvi altındaki boş mezarımı...
Ne kaşa ne göze,
bütün merak esrarengize.
Sadece bir romanmış gibi okumak, bir ormanmış gibi keşfetmek istiyorlar.
Bu yanında olma arzularıyla doğru oran...
Hiç durmadan ilerleyebilir mi insan? Sanırım hayır. Sırf bu yüzden mi her yerde duraklar var? Sanırım evet. Bazen mutluluğun resmidir duraklar, bazen acı ayr...
İnsan bulunduğu her ortamda değer görmek ister. Ne demişti Can Yücel? "Çiçek sulandığı yerde güzeldir." Hepimiz birer çiçek gibiyiz bu hayatta, ne kadar su v...
Hayat, dünyaya gelmeden anne karnında başlıyor belki ama yaşayan bunun ayırdına ciğerlerini yakan o ilk acı solukla varıyor. Dünya ile ilk selamlaşmamız onun...
I. Nemrut'un İğdesi
Nefrete saik olacak bir bilinçsiz taksir sonucu zuhur eden sancılar armağan etmeyi dilerdim, rayihadan yoksun iftira kokan ağızlılara. T...
Avrupa’da aydınlanmanın, öze dönüşün ve toplumun özneler olarak ayağa kalkışının bir nevi temelini oluşturan Descartes’ın “Cogito ergo sum”, yani “Düşünüyoru...
Aşk... Dudağının kenarında bir çukur sevgilinin. Öpmeye doyamadığın, bakmaya kıyamadığın... Aşk kalpte doğar, geçici bir heves gibidir. Kalbinden çıkıp iki d...
ben dünyaya doğuyordum, güneş batıyordu.
yadsınırdı omuzlarımda karanlıkla geldiğim
sakınırdım bebek gibi kucağımda geceyi
direnmesem, diri gölgelerimi al...
kaderimizi lağvetmek istenciyle uyandım
sabahların alnına tel örgüler çekerek
çürük bir varoluşa devinimin nazı geçmez
başka bir toprakta filizlenmeliyim ...
nefret dolu bir insanım ve artık bundan utanmıyorum
bana haklı sebepleri verenler sizlerdiniz
kurtuluş yoluma dair yalanlar söylediniz
dünyanın bütün egem...
kimsenin duymadığını bildiğim tıkırtıları dinleyerek
kimsenin hissetmediği soğukta titriyor
ve kendi kanımda boğularak ölmeyi bekliyordum
bu puslu, b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok