Karanlığın benden bıktığı saatlerdeyim rewi.
Kalemi bıktırdığım...
Yüzümü aydınlatan tek şey artık telefonumun en düşük seviyede ki ışığı.
Islığı çaldığım...
Gece boyunca kurşuna dizilmiş bir şehir gibi uyandım bugün
Doğan güneş burada hayatı ısıtmıyor
Sadece ölüleri çürütüyor
14.05.21/ Konya
Çağdaş ‘‘türk‘‘ usulü milliyetciliğin/ırkçılığın mahiyetini
anlamak için birkaç koşul var:
1. Bireysel ve toplumsal geçmişle
yüzleşebilmek için motivasy...
İnsanların neye inandığı değil nasıl inandığı önemlidir. Bazıları nefretle inanır, inancı kimlik yapanlar çoğunlukla hırs, öç alma ve öfke duygusuyla inanırl...
Aşktın sen, kokundan bildim seni
Bir ahırın içinde gezdirilmiş gül kokusu
Taşıttan indin, sonra da karşıya geçtin
Elinde tuhaf bir çanta saçında soku.
...
Oktay Rifat'a,
Önce bütün şairlere selam
Sonra şunu söylemek isterim
Ölüm hiç de güzel değil
Ne sabah var ne akşam.
Sokakların ellerinden öperim
Ba...
Sosyal medyada çığ gibi büyüyen bir linç kültürü var. İnsanın gözünü korkutur ve atacağı adımı birkaç kez düşündürür halde.
Benim gözlemlerimde ise daha çok...
Kıtalar boyu anlattım sana,
Atlas atlas açarak döktüm özümü.
Kar taneleri nasıldır ki her biri bir diğerinden
farklı ve tek başlarına yok olurlar aniden.
...
Deniz gören duvarlar
Üç günah belirdi sonra üç küçük yerden üç büyük ses
Nesnesi ölgün, ruhları bin asır
Teslimiyetin usturası pencereler ve avuntuya ma...
Kabullenmeye bırakmak kendini
Zamanın acıyı dövdüğü anlarda her haliyle hunharca
Kıl kırk yarılmışken, kabullenenin teslimiyetiyle
Kabullenmeye bırakmak...
Çiçekli balkonlar gibisin
Gözünü alamıyor insan
Baktıkça bakası geliyor
Ilık yaz yağmurları gibisin
Dokunsam ıslak yanaklarına kıyamam
Kıvrılıp gülüşü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok