Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, in...
Yalnız bir şey anlamıştım ki ben çok bedbahttım. O gece de yatakta bunu kuvvetle hissettim.
Gözlerim doluyordu. Meçhul ümitlere inanmadığım an beni kurtara...
"Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi! Ölünceye kadar insanın sırtından atmayacağı şeyler de var..."
Son itiraf
Seneler geçti, sevgili Manuel Valadares. Bugün kırk sekiz yaşındayım ve hâlâ kendimi hasrete öyle kapatıyorum ki hâlâ çocuk olduğumu zannediyorum...
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi...
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönü...
Desem ki
vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok