I.
bohemyalı bir asil kadının yakarışındaydım yüzyıllar önce
demişti ki “buradayım ama burası sarmadı yaramı
ayağa kaldırılmadım, elimden tutmadılar
şimd...
benim gidişlerine bir cevabım yok mecnun
itirazım yok, kırgınlığım yok
söyletmesene haklı buluyorum işte seni
söyletme, biliyorum, kimse okşamak istemez
...
kalbindeki şark meselini ellerimle çözecektim
seni tutup kollarından hicaz’a götürecektim
belimi büken, saçımı ağartan bu tutsaklığın hesabını
beni hür ya...
şimdi bir saksı çiçeğini örnek veren bir kadın şairim belki
belki toprağımın üstünü izmaritle örttüler, olabilir
-yalnız bir kadın şair bir saksı çiçeğini...
gece çöktü.
vakit seni bir şiirle defnetme vaktidir
ben hatırladığın gibiyim
tek bir farkla -artık kanamayan bir yara-
sivri yanlarımı törpülemeye çabalı...
güz yağmurlarına kanmayı bırakacağım
yeryüzünde çiğnenmemiş yer kalmadığında
haylaz teşrinlere, saatlere, soğuk ellere
hiç göçmek istedin mi çoktan taşınd...
azize beni yine şairlikle suçlayacaklar
boğazımıza taş koydun diyecekler
diyecekler ki kırk sene önce
unutmak için yeminler ettiğimiz ne varsa
buldun çık...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok