Modernist sanat ve edebiyat, bireyin hem kendi iç dünyasına yönelip toplumsal gerçeklikten kopmasını hem de bu kopuşun yarattığı parçalanmışlık duygusunu işl...
Şükrü Erbaş'ın aynı adlı şiirinden.
Uzman, köydeki bozuk su düzenini incelemek bahanesiyle birkaç gündür köyde dolaşıyordu. İyi giyimli ama sade görünen hal...
Şükrü Erbaş'ın aynı adlı şiirinden;
Oktay Muhtar sabahın erken saatinde köy meydanındaki kahveye doğru ağır adımlarla ilerliyordu. Her zamanki gibi başı dik...
Berduş Hasan, şehirdeki hemen herkesin bildiği ama kimsenin yakından tanımadığı bir figürdü. Elinde eskimiş bir pikap çantası, boynunda ise tuhaf şekilde par...
ne vakt o diyara kuşlar uçursam
diliyle kuşların kanadını kırdı.
olanı cümle ibrâhime anlatsam
gönlümü içerime baktırdı.
kalan dalları semâya bağlattıl...
Karaya açılıyor rengim
Tutup bir uzak pencereyi silkeliyorum
Beklemek yeniden yaşamayı
Ya da bir zan dramına tutunmak mesela
Şarkıların hırsızlığı gibi b...
sekiz defa taradım saçlarımı
inceldi kahkaham serdim güneşe
ahit bir anlamda yaralarımla
gençliğimi her defasında
ellerime dökülürken görüyorum
hi...
Baktığım o merdiven boşluğundaki çalkantılı karartıyı göstermek istedim,
Görülecek bir yer olsun istemek iyi miydi hala bilmiyorum fakat,
Gerekirse görme...
Bir düşüncemin atar damarı attı mıydı, bizi Borča’ya ulaştırmak için çaba sarfeden, endişeye kapılan ve bir türlü yolu bulamamanın can sıkıntısını kucaklayan...
Böyle kaldım kalanında dünyanın
Söylenmez sözlerim, yetim bir nefret ve kar kış özlemi
Kana boyanmadım hayır
Caka satmadım şehrin havasında
Caddeler, büy...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok