Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Dilimden çıkan sözler, kalbini teğet geçer.
Bir ritmdir; yüreğine ulaşamadan gider.
Artık beklemem, yolcu bu durakta inmez.
Kalbim koparılmış çiçeklere be...
Kendini de sevse,
Bir ağacı yahut bir kediyi,
Kadını, denizi, kuşu
Her neyi seviyorsa
Yeteri ve ederi kadar sevmeli insan
Durması gereken yerde de d...
Sarılmıştık kör bir ışığın altında
Bir yere yetişir gibi
Ne çok hızlı atıyordu kalplerimiz
Bir zaman sonra durdular
Aynı kör karanlığın altında
Konuşul...
insanlığın yokuşundan inerken,
hızla geçiyor yanımdan
düş ihtimalli hikaye katarları;
demir örste dövülmüş
vefa/sızılı bacaları tüte tüte.
ihtimal barın...
Siyah gömlekli polis memuru masaya vurdu ve; “Neden öldürdün lan?” diye bağırdı. Üç yüz kilometre hızla duvara çarpan bir araba gibi sallandı sorgu masası. K...
Kafamı kaldırıp bakamam gözlerine,
Gözlerinde toplanmış, ölümün tonları.
Bakarsam yaşayamam, Vera.
Ölümün tonlarından, farklı bir tona boyanırım.
Kalbim...
ürkek sohbetimize doğru yol aldığımızda
söyleyemediğin cümlelerin duldasına saklanırdın
her defasında bilirdim nereye saklandığını
sen gülerken gıdıklardı...
aklı başında bir psikiyatr yatıştırmaya çalışıyor
görüyorum ruhumu çalan hırsızın dükkânındaki ucuz işleri
o, kendimle olan hesaplaşmalarımda indirim yapıy...
Günler uzadı
Beklentiler uzadı
Hayaller uzadı
Yol uzadı
Sabır uzadı
Çare uzadı
Kısacık kelebek ömrü
Günler uzadı
Önümde duvarlar, setler uzadı...
Gümüşsuyu'nun üstü meydan
Solumda Alman konsolosluğu
Adı konmamış ihanetlerin yılgın ağırlığı
Sırtımda keskin bir gürz
Takip ediyor gölgemi ıslak bir k...
Kötü olanın, beni artık sevmediğini düşünmek sanıyordum
Daha kötüsü, hiç sevmediğini düşünmekmiş
En kötüsü ise sevmediğini bilmek
Mevsim mevsime küs
Kışt...
Bir penceredenÖnce denize dokundu çocuk
Maviye dönsün diye kentin karanlığı
Sonra öptü Konstantinopolis'in
Kırılmış tüm taşlarını ayrı ayrı
Önünde minar...
Bağırıyorsunuz çılgınca
Herkes sizi dinlesin
Size baksın diye
Oysa en sert kışlar bende oldu
En çok beni terk etti kuşlar
Sokaklarda, yollarda hep siz...
Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman
Açlığın uykuya döndüğü
Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman
Kitaplığın önündeki solgun ışık
Sehpad...
Buradayım dünya bir yere kaçmadım
Aslında Tanrı beni almadan da bir yere gidesim yok
Tekrar tekrar aynı yanılgıdan da kaçamadım
Soruyorsan aptallıkta etti...
Dokundum, sarmadın
Ellerden daha uzaktım kokuna
Bi' iç çekişlik yolum vardı oysa
Kıyında yandım, almadın deryana
Yazmadın kaderimi
Kalan boş satırlarıma...
9 Kasım 2024 Cumartesi
22:25
Sevgili dostum
Yorgun ve sıkılmış yoldaşım.
Hayat ne kadarda bizli değil.
Ne kadarda koparmayı seviyor
Avucumuza iliştir...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok