Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
benim takvimim neden hızlı biter
yapraklarını hiç hatırlamam
arada kalan az bir anı var gözümde
önüme takılan aralık gibi
...
düşme sakın zaman artık bi...
Yitirdiğim bütün parçaların sesiyim bugün
Uzaklarda kaybolan sisli bir gölgeyim
Belki dünüm
Yarın da yarınım
Biraz da yarımım
Peki anne çorabımın teki n...
rastlansan ne hoş
kalabalıkları es geç de
tenhada bir biz kalsak bile
tevafuk edilmez artık yüzüne.
aramakla bulunsan da, hoş
aramak ne lüzumsuz bir çab...
Uzakların yakın,
Seslerin tanıdık.
Tanışmış mıydık önceden?
Simanda benzer bir yaşanmışlık,
Ellerinde aynı kabullenmiş ifade...
Görmüşüm seni daha önce,...
Yapıştı tenine yaşam dürtüsü
O ruhları yerinden etmek
Gider mi sandın zarafet örtüsü
Dağlarla, taşlarla, kuşlarla gülmek
Dünya büyüktür benden, her yaşın acemisiyim. Küçücüktür dünya ben her yaşın acemisiyim. İnsanın elinde, sahip olduğu yegâne şey yaşamdır. İçine doğduğum aile...
Ekim başı,
Adımların ardımda,
Dört sonbahar daha var takibi ardında.
Göl kenarında bir bank,
Kurumuş yaprakları çıtırdatan bir dans,
Bu kez ıskalamamış ...
Beyazlar kapladı üstünü
Puslu oldu her yer bir anda
Ama altında Dünya kostümü
Durur mu ki hiç o canda
tanrının göğü mavi
alaca güneş doğusunda,
radyosu eskicene,
kuralları cızırtılı,
babamın kuralları siyah,
tek beyazı gençliğinden,
yamalı entarisi anam...
Genç adam, evliliğinin yedinci yılında hâlâ Hatice’ye aşık, çocuklarına bağlı bir babadır. Kasabadaki kırtasiye dükkanı küçük ama huzurlu bir yaşam sunmuştur...
Artık baktığım yerde değilsin.
Simân ayırt edilmiyor diğer mahlukatlardan.
Kelimelerim anlamsız,
Sözlerim sirâyet etmiyor gönlüne.
Aynaya bak, sevgili;
...
çocukluğum yoğun bakım
elleri bağlı
ve bir otelde
sadece yoldayım günlük
üzülsem
sana faydası yok
ağlasam
bana faydası yok
gözlerim kuru
verimsiz to...
Anlam yüklemek lazım bazen
Dağa, taşa, belki bir kuşa
Sormak lazım onlara, neden?
Dönüştün bir anda yaza, kışa
Komşusu, ağabeyi bildiği Remzi Efendi'nin selâsını verirken ağlayacak olmuştu Yasin Hoca. Hatta Hûseyni makamında okuduğu selânın son kısmında dalgınlığa kap...
Hayatı, işleyeceğiz ellerimizle ilmek ilmek.
İlmek ilmek öğreneceğiz yaşamayı ve sevmeyi.
Madem ki çıkamıyoruz bu zindandan,
madem ki içmişiz bir yudum bu...
yüzünün üzülmeye çalışmış yerlerinden bahsediliyor
güya gövdenin ve sesinin başına su gelmiş,
inanmazdım
herkesle hançersin de kendinle adın çıkmış sanki,...
Freud, masanın başında oturmuş, genç adamı izliyordu. Elinde tuttuğu eski bir defteri inceliyor, bir yandan da kaşlarını çatarak anlamlı bir ifade takınıyord...
Aileme, alnıma, göğsüme, bacaklarıma ve kalçalarıma bulaşmış siyah bir lekeyim ben.
Kara bir leke.
Ne kadar yıkansam da temizlenemiyorum artık, içim çürüyo...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok