Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Çatırdayan odunlar yavaş yavaş alevlere teslim oluyordu. Soğuk bir rüzgar vardı dışarıda. Hava insanın vücudunu, düşünceler ruhunu üşütüyordu. Nice zamandır ...
Kurtar beni bu aşkın kederinden, diyor şarkıda. Kurtar beni seninle gelişigüzel başlayan sohbetlerin izlerinden. Kurtar beni senli şarkılardan, şiirlerden, d...
Her gece ölüm gelir
Zifiri karanlığa, düğüne
Hatırlatır kendini
Bazen ufak bir nefesle
Ateş basar bedeni
Ölüm korkutamaz bedeni
Ruh diz üstü selamlarke...
Yetmiyor bu pazar sabahları bana.
Sen geliyorsun çay içmeye
Bir bardak, bir bardak derken
Ocakta demlik tükeniyor.
Sonra kitapları koltuk altında
Dostoy...
Yine bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyordu sabah erkenden. Hızlıca valizini toplarken bir yandan da hızlı ısırıklar alıyordu poğaçadan. Masası her zamanki gib...
Henüz ateşlenmiş silahın namlusunun sıcaklığını şakaklarında hissederken kendisinden önce kurban edilmişlerin kanındaki yansımada gördüğü, pişmanlıktan başka...
Rahmetli Nadire Kadın; duayı ve küfrü harmanlayan diliyle, huysuz küçük bir kadındı. Tombul yanakları, yeşile çalan gözleri ve küçük bedeniyle güzeldi, babaa...
Çok küçükken öldüm
Cesedimi bedenimde gizledi Tanrı
İçimde bir ceset taşıdım yıllarca
Küçüktüm, yüküm ağırdı,
Dizlerim kırıldı.
Kırk kez düştüm dünyanın...
işte taşıyor!
türümüzün sonunu
lanetimizi getiriyor bize.
sonumuzu hazırlıyor elleriyle
ışıksız gecelerle yüzleşmekle lanetlenmişiz.
bu noktadan sonra g...
Ölümün bir rengi var,
Fani bedenimde şeffaf bir iz bırakan
Annemin gençlik fotoğrafından elime akan
Ve hasret kokan
Gezdiriyorum elimi zihnimin kirl...
Acı. Çiseleyen yağmur. Acı. Çamurda çıkan ayak sesi. Acı. Yanından geçen kadından gelen sigara ve ağır parfüm kokusu.
Birkaç bin adımdan sonra kalenin tepes...
Hatırlayamıyorum anılarımı, çocukken nasıldım,
Nasıl konuşurdum, nasıl yürürdüm,
Nasıl severdim güzel insanları,
İlk ne zaman ağladım, ne zaman sigaraya ...
Ölüm kol gezerken
Sokağın ortasında
Dönemeçte
Kavşakta
Uyurken
Gözlerini kaparken
Yürürken
Dururken
Gökyüzünü seyrederken
Nasıl ciddiye alabilirim
...
En sevdiğim insanın çürümeye başlamış bedeni karşımdaydı. Bir hafta, bir ay, bir yıl sonra toprak altında böcekler vücudunu yiyip bitirecekti. Kendime baktım...
Özet:
Bu kavramı sorguladığım çok anlar oldu hayatımda. Zaten belki insanın hayatta sorguladığı ilk değil ama ikinci şey. Gözlerimiz 20-25 cm'den ötesini gö...
Birkaç gün önce uyduruk bir mağazadan almış olduğu botlarını -ayağına su kaçırmış olduğunu düşünmemeye çalışarak- henüz erimeye başlamış olan kar kütlelerine...
Acı kesicileri damardan alırdı bağımlı
Bir, iki, üç ve bir tane daha
Dil kadar keskindi acısı ve
Söylenmemiş sözler kadar eski.
Koşturup duruyordu boş ko...
Ciltli koca koca defterlere kendimi ve zihnimi, ruhumun hissettiklerimi sızdıran her bir çatlağını yazıyorum. Ne yaparsam yapayım figüranmışım gibi, kendimi ...
Okuyan editör ve birkaç kişiye...
Ruhu hastalıklı bir "ben". Bedenim parçalanmış, aklım köz olmuş ve hiç iyileşmeyen bu ruhumla yazan bir "ben". Hiç istemed...
İkinci denememde doğru anahtarı bulup kilide yerleştirdim. Kapı gıcırdayarak açıldı. Bir süre öylece baktım beni karşılayan karanlığa. Yalnız yaşayanların aş...
Ben öldüm. Daha ismi tam olarak konulamamış bir hastalıktan öldüm. Bilir misiniz ben de severdim sizin gibi çiçekler koklamayı, aylak gibi dolaşmayı; kuşları...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok