Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
sesin bir ormanı dinlemek kadar iç açıcı
sesin, orhan veli'nin istanbul'u dinleyişi kadar naif
sesin bir deniz
sesin kırlarda açan bir kucak papatya
sesi...
sene yetmişler seksenler sanki
ellerimi yazıyorum duvarlara
tek cümlelik omurgamla
faşizme inat
omuz omuza!
devlet denen makine yüksek voltajda demokras...
Küçüktüm belki toprak için
Yaramazlık yapıp koşmak için
Okula gidip yazmak için
Büyüyeceğim şimdi toprak için
Bir çağrım var
Evrenin ötesinde var mı başka bir dünya daha
Mars'a Venüs'e Jüpiter'e selam olsun
Bana da bir yer var mı acaba aranızda?
Yörüngem uzay boş...
İnsan ne zaman vazgeçer sevmekten
Unutmak, hiç karşılaşmamayı ummak
Sonra derin bir iç çekersin yalnızlıktan
Anı defterimde kalır yalniz ismin
Geçiyor, ...
Mevsimlerden yaz
Güneş tam tepede izliyor bizi
Hafif bir rüzgar esintisi
Bastırıyor harareti
Yine de yetmiyor soğuk sevdaya
Fırtına lazım belki
Belki d...
şakağıma bulutlar dayandı bu sabah
göğsüme bir çınar: etime etime
martı sesleri kuşanmaya başlıyor günü,
denizsiz bir kentin olabildiğince
kırgınlığını...
kendime aynalar ördüm suretinden sevgilim
bakıyorum bir yerlere göz uçlarımda sen
senin görüntün senin yüzün
bahar kokan gözlerinden bakıyorum dünyaya art...
karanfil sokaktayım
bir papatyayı seviyorum
boynundan aşağı
bu kent her mevsim gri
sabahı gri akşamı ayrı gri!
polis telsizleri inletiyor curcunayı
üs...
içimden kalkan naaşlar sözümü buduyor
gölgelerim eğri bu aralar
menekşeleri kirpiklerinden de öpmüyorum ne zamandır
kaşıdıkça yaşamın küstah gövdesini
i...
Bakıyorum gökyüzüne, karanlık bugünlerde
Bakıyorum gündüzleri yukarıya
Sabah olan tek şey saatler yalnızca
Bakıyorum ayın olduğu tarafa
Göremiyorum yansı...
yaşamak bir karınca gibi çoğu zaman
yaşamak üstüne hangi ayağın basacağını bilmeden...
içime saplanmış bir acıyı ağırlamakla meşgulüm bu gece
acı benden, ...
ben yazmasam. sen yazmasan. başka nasıl boğulurduk. bu dünya denen çukurda!
bir asırdır tanırım ellerimi.yokluktan doğdular.
şimdi bir şiir tuttursam darıl...
ey soluğuma soluğunu katanım
geldiysen kalbime üç kez vur
saçlarınla ayaklarınla lavantalarınla teşrif et
altında telef olduğum yükümün ağrısına
gökyüzü...
tenine her değişi dilimin bir kaos sevgilim
yadırgamaz ne gece ne ay ne de eşkali belirsiz sokak
lambaları.
karanfil sulayan saçların
nasıl da sağanak ya...
hangi anakaranın
bitki örtüsüdür
gözlerin
hangi iklimin
yağışı
ve yakışı
gebe kalır dizeler
kirpiklerinin
tel tel sıralanışına
sahi hangi şiirden do...
bir çocukluk hastalığıydı şiir bende
âmâ bir kuşun sızısıyla doluydu kulağım
benim ne sen gibi güneşim oldu sabahlarımda
ne de sen gibi ay ışığım geceler...
karanlıklar müptelasıyım artık
-perdeleri açma anne,
gözlerimin akında yalnızlıklar var.
eskimiş bir radyo gibi
sessiz şimdi zırdeli ruhum
yatıya kalan...
küflenmiş küfürlerle
bir dağı tırmanıyoruz
içimize içimize.
kısılan kırılan yontulan yerlerimizden bağırıyoruz
lanetli bir çivinin yakarışı gibi!
yüzünün kumaşında diriliyorum solgun sabahlara
ışıkları kapatmıyorum sevgilim akşam olunca
sevmiyorum sen olmadan karanlığı
perdeler ardına kadar kapalı
...
Bana bir parça şehir bırak
Gözlerinden akan şiirleri
Oraya yazayım
Ruhumu kağıt yaptım
Rüzgarın merhameti yok
Savruluyor ruhumun külleri
Savruluyor r...
aykırılaşalım;
sevişen serçelere şiir okumak kadar güzel adın,
kasıklarıma vuran kelebek soluğunun kokusu
isyana sürüklüyor satır başlarında solgun etim...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok