Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yirmi küsur kitap, birkaç defter, pilleri bitmiş saatler, en az iki aydır içi boşaltılmamış termos, yarısı boş sigara paketi, yarısı dolu küllük, kilidinin n...
Yanık naylon kokusu. Etrafımı kuşatan o tatsız, genzi yakan acımsı koku. Hiç duyumsadınız mı siz de? Sürekli bir naylon yanıyor, yakıyorlar. Hep bir tatsızlı...
Yıllar yine aynı şekilde akıp gitmesine rağmen bazen olduğu gibi o gün yavaşlamıştı zaman. Ama sadece şaşırtıcı olduğu için değil sona yaklaştığım için yavaş...
Her şeyde "ben" diyen insan bomboş bir çuvaldır. Çuvalın ağzı da sıkıca bağlıdır ki aman içeri "ben"den başka giren olmasın.
Hep onun dedikleri doğrudur. O ...
“Son”... Ne çok kullanmışızdır bu kelimeyi hayatımız boyunca. Bazen dayanamayıp “Tamam bu sondu.” demişizdir, bazen de “Son muydu gerçekten?” diye soran tara...
İnsan dediğimiz canlı genellikle, oturmuş çizgisini nadiren kaybeden fakat doğru çizgiye ne zaman girerse anlamsız bir rahatsızlıkla karşılaşıp buna iştahsız...
Yaşadığımız dünyanın gerçekliğini ne kadar kavrayabiliyoruz? Kendi hayallerimiz ve umutlarımızla kafamızın içinde yarattığımız dünya ile gerçekte olanın fark...
Ölüm.
Aydınlık bir günün üstüne çöken kara bulut, soluğu acıtan sızı. Gözyaşıyla şaşkınlığın keskin savaşı.
Burnunun ucuna gelene kadar döküp bakmaya tenez...
Tersinden yürünen bir yoldu benimkisi. “Sonra”dan “önce”ye. Bir kez yürünebildiği için “yaşam” adı yakıştırılmış bu yolun tersten yürüyen yolcusuydum. Gördük...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok