Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
ince bir ıslıkla çekiyorum aklımdaki tetiği
vakit aşkla daha dudak dudağa kapıştığımız zamanlar
telaşla ağlayan çocukların hepsi haklıdır
meleklerden b...
Bir güvercini uyurken izledin mi hiç
Odaların her birinde ölüm uyuyor
Serçenin konduğu yerde buldun mu kendini
Kapım örtünüyor duvarları
Kartala teslim e...
Kafamda geçen dizeleri dökseydim kağıda,
Şair olurdum ben de en hasından.
Bana şair diyen insandan,
Kırk kanıt beklerim anında.
Bana şair demek haksızlık...
Buradayım ama neden?
Ne için uğraşıp durur bu beden?
İçim dolu keder,
Dışım nispeten derbeder,
Peki Tanrı'm sende sıra,
Neden ben?
Tüm bu kaygılanma,
...
gövdemdeki ormana inan
suyun içindeki kibrit çöpü artık yok olmuş demektir
tarihe geçen istasyonlardan bahsediyorum burada
elbette benzin değil
konumuz b...
Seni her benimsediğimde muteber
Beni her senimsediğinde şehrinâz
Seni her gülümsediğimde mehrû
öyle mutantan
öyle müstesna
öyle buluntu
Seni her öfkele...
gün geceye ateşten bir yer seçiyor
gökyüzünün suratı yara bere içinde bir nezaket
doğrulup dilediğim ne varsa hepsine de dokunuyorum
sadece bekleyerek
ka...
Varlığımızın varlık özütü
Kumaşlarımızın acı renginden
Acılarımınızın kudretli şahlanışı
Damarlarımızın bir keskin
kırılışı
Gözlerinin gözleyeni
Ahşap ...
küflü bir baş ağrısını tetikleyen nezaketle
ağır aksak ritimler çalan şu çığlıksı lodos
ve hırçın boynundan façalı yer yüzüme inmiş
idam gibi üstüme mesa...
Yaşamanın büyük meziyet olduğunu öğrenince anladım.
Para nasıl kazanılır görünce,
Yatar yatmaz her gece,
uykuya dalabilince.
Yazın, bu parayla ya...
Her şey için teşekkür ederim.
Bana çok iyi davrandınız beyler.
Sizler çok güzel gölgelerdiniz benim için.
Başımı yasladım, güvenir gibi oldum.
Ama kendim...
Kanlı aktı bu gözyaşı
Ne keder ne de üzüntü
Burundan çekilen anı
Yalnızlığın öksüz ön sözü
Yoluma derin çukurlar itin
Ortak yazgımızdır çürümek
Dirsekl...
hayatın rüzgarında anlamsızca savrulmaktan,
ufak bir umuda sarılıp dalgalanıp durulmaktan,
günlerin ağırlığından kaçıp gecelere tutunmaktan
yoruldum.
bir...
Susuzluktan çatlamış bir Kerbela
kaşlarını heykellere çatmış küçük çocuklar Ortadoğu'su
ben zinciri yara izlerine anlatmaktan yoruldum
zincirlere ise yara...
Ölünce unutuldum
Unutulunca bir kez daha öldüm
Sus dediler, sustum
Konuş dediler, konuştum
Sesimi çıkardım, yargılandı
Utandım. Sessizliğimi aldım, içim...
Bir çizgiyle kopardım çocukluğumu,
Kâğıda düştüğüm anda
İnsanlar kayboluyor bu şehirde,
Adımlarını unutuyor sokaklar,
Özlemekten ölmek var mı?
Söyl...
On sekiz nisan akşamı
Bugünden geçemeden
Nasıl beklerdim iftarlık aşımı
Bir sokak başında
Ansızın gelen bir karşılaşma
Suyu sevmek ama buza dokunmak gib...
Bi' gözleri vardı,
Acıya yakın bir yerde.
Gülerken kuru çöl, ağlarken gökyüzü
Bulutlarının altında ıslandım lakin,
Göremedim, saklanmıştı özü
Bi' kitap ...
Bazen coğrafyamın dengbeji ağıtları oldun,
Yağmur oldun, sel oldun bereketime,
Bazen bir dağ gibi dik, bir deniz gibi serin...
Topraklarıma can verd...
seninle tanıştım ölü sayısı bilinmiyor
sürdüğünüz merhemler yara açıyor etimde
kâinat anlatamayacağım çokgenlerle dolu
işin garibi herkes dört duvara inan...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok