Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.

SIRÇA FANUS VE İNTİHARA SÜRÜKLENEN BİR YAŞAM

Toplumun tabu konularından birisi etrafında sert adımlarla dolaşan ve yarı otobiyografik ögeler barındıran b...

Kendimi yaşayamadan öleceğim.

Gece güne dönerken okuduğu, yıllar önce unutulmuş bir günün öğleninde okul kütüphanesinden alınmış kitabın en arka sayfasına i...

Her büyüklenmeci davranışa Narsizm denmez belki ve sadece narsistik davranış olduğu ifade edilebilir. Her kibirli insana narsist denmez, belki ve sadece kibi...

Kaybolma korkusu zamanla damarlarıma yayıldı.

Kalabalıkta kaybolmak, gideceğim yeri karıştırmak kadar basit bir olay değildi bu.

Kendimi kaybediyor gibiydi...

Hep ne istediğimi aradım.Belki de hiç bulamıyacağımı düşündüm; ama şimdi, artık ne istediğimi biliyorum ve bununla ne yapıcağımı bilemiyorum. Şimdi ben bu bi...

Fotoğraftaki kadınlar gülüyordu ama fotoğraf çekindikten hemen sonra hayatın verdiği keder ve yaşlanmanın verdiği karamsarlık tekrar kadınların yüzlerine otu...

Susmayan zihnimde tek bir çığlık duyuldu. Çığlığın sesi karmaşıktı, nasıl desem? Bulanık veya anlaşılması zor, biçimsel değildi. Zihnim sustu çığlığa karşın ...

Farkında olmadıklarımız aslında bizim normalleştirdiğimiz olgular olduğunu fark ettim. Ne çok normalleştirdiğimiz şey varmış bu hayatta... Etrafımdaki insanl...

Sessizlik ortama salınmıştı adeta, ölüm öncesi sessizliği gibi... Ne yapacağını, ne düşüneceğini, ne söyleyeceğini kestiremiyor; bedeni burada ama ruhu nered...

Yokuşun başlangıcı her zaman yokuştan daha zorludur.

Ön cama vuran yağmur yol almamızı daha da güçleştiriyordu. Ben ara sıra, yolun sağ tarafında kalan orma...

Gözetlemenin hazzı sadece fetiş olarak değil, güç olarak da karşımıza çıkıyor. Baskılamanın en etkili özelliklerinden birisi, şüphesiz ki gözetlemek ya da gö...

Sükût makamında zannedilir oluşuma binaen,

yazası gelişine ender şahit olmaya başladığım kalem,

biliyor

kulaklara sükût, gözlere haykırış, kalplere râz b...

çehreme yıkılan gece rengi tavan

göz ferimi yuva edinmiş sevgiliyi kıskanır

ölümsülüğüm

ağır aksak öpüşlerle

derkenarlarımda kimsesiz,

ağlaşır

hilkat g...

"Ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. Kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. Bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. Kendimi bilmeyi bırak...

Gel yamacıma otur,

Mor saçlarından kurumuş gülerini temizleyeyim.

Anneni özlüyor gibisin,

Aynaya bak, sen ondan bir parça değil misin,

Gel yamacıma otur,...

Göze görünmeyen,

gönlüme dokunur.

Bakarım bulutlara, kaparım gözlerimi,

yaşarım zamanı.

Dünü, bugünü ve yarının çıkmazlarını...

Ben bir yaşam yolcusuyum...

Birilerine bir şey anlatmak istemiyorum. Sadece bazen ruhum beni dışarıdan izlemek ve susmak istiyor. İçimde kaybolmaya ihtiyacım var. Çünkü her kayboluş ken...

Ciltli koca koca defterlere kendimi ve zihnimi, ruhumun hissettiklerimi sızdıran her bir çatlağını yazıyorum. Ne yaparsam yapayım figüranmışım gibi, kendimi ...

On Dakika.

Çay demliyorum. Çaydanlıktaki kaynar suyu demliğe dökerken ortaya çıkan duman yüzümü geceden çiselenmiş yapraklara döndürüyor. Demliği yavaş yava...

Aldığımız havayı geri salarken yine havaya

oksijenle hidrojen arasına sıkışmış ruhuz.

ruhsuzuz!

-küçük İskender

Hayatım, özgürlük antlaşması imzala...