Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Niçin sen yaratmadın bu dünyayı?
Ellerinin mesut işaretlerinden
Daha güzel doğardı eşya!
Daha zengin olurdu aydınlık
Kendi karanlığından çağırsaydı se...
Zaman, bir sigaranın kendiliğinden yanması gibi, durmaksızın akıp gider. Bir sigara yandıkça, küllerine karışan her bir parça, hayatın ne kadar kıymetli oldu...
Zihnimin tüm perdeleri çekilmiş,
Güzel, mutlu olmaya değer ne varsa rafa kaldırılmış,
Bana yalnızca tozlu raflardan aşağı düşen anılar mı kalmış?
Rafa kal...
Bir deli rüzgar esse bir yerlerden
Savurur mu, götürür mü beni bilmem
O deli aşık mazide kaldı artık
Dönecek mi geriye onu bilmem
Ah o günleri
Bir dah...
Üniversitenin bittiği yaz benim için birçok şey belirsizdi. Seninle konuşmalarımızın çoğunda düzenli bir işte çalışmak istemediğimi ancak kendi işimi yapmamı...
İlkokulda her gün günlük tutmuşum. Marketten aldığım sakızdan, okulda işlenen derse kadar her anı yazmışım. Şimdi bana "Yap!" deseniz her gün yazamam ama o z...
Aklım ve kalbim öyle bir savaşa girdi ki ben sağ çıkamadım.
Bir kış gecesi. Buz kırağı bir hava, kar delicesine yağıyor. Dışarısı beyaz bir çarşafla kaplanm...
Mahallede koşuyordum arkadaşlarla
Gözümü açtım baktım ki ne göreyim
Ak düşmüş sakallarıma.
Saçlarım seyrek
Gözümü kapattım ki ne göreyim
Hala mahallede...
Görünmez olmak
Uçabilmek
Çok güçlü olmak
Çok güzel olmak
Yiyip yiyip kilo almamak bile
Tanrı olmanın yanından geçmez
Bir yıldız kaydı.
Sen biliyorsun...
Bari bir dilek tut
Boşa gitmesin:
Silkelensin zamanın tozu
Diyesi olmaya razı olduklarım için.
Çünkü eskil bir ge...
Zamanın örtüsünü
Silkeledim
Bir lemur düştü
Oynattı burun kanatlarını
Ellerimi çizdi tırnaklarıyla
Ve baktı,
gecenin ruhu gibi gözlerle..
Öyle kara...
biz zamanın eşiğinde kalmışlar,
ve kendini adamışlar!
kimi zaman kent meydanlarında,
çoğu zaman gönül meydanında,
ve bilimum evrende genellikle,
savrulu...
Ah nasıl törpüler zaman insanı,ağır ağır
Bir heykeltraş edasıyla
Bakar ,aklındakinden farklı bir görüntü var mı?
Dokunur, ruhundakinden farklı bir kıvrım ...
Umuda boyanır sokaklar,
Sesin düşünce sokağa,
Kuşlar, çiçekler ve insan..
Zamanın kuytu köşelerinde,
Zamansız düşer aklına bir nergis,
Kokusunda kavuşma...
Merhaba benim adım da mı aydınlık?
Ya içimde ki karanlık?
Görevimi söyledi bana yalnızlık
Unutulmuş bir his artık
Güven bana
daha önce yıkılsa da
Yaka...
Fakat insan neler olup bittiğini üzerine zaman yükü binmeden anlamıyor.
Geride kalanın bırakılan mı yoksa kalan mı olduğunu anladığı anda başlıyor macerası ...
İnsan sürgün edildiği yere âşık olur mu hiç?
Olur efendim, hem de öyle bir olur ki,
Önceden evi saydığı yere dönmek,
Artık ona sürgün gelir,
Nedir onu ya...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok