Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yeşillikler arasında terk edilmiş bir dağ evi... Peki ben neden bu dağ evine bu kadar aşığım? Burnuma gelen lavanta kokuları, kulaklarıma gelen kuş cıvıltıla...
Sabah uyandığımda gözlerimi açmakta güçlük çekiyordum.
Boğazımdaki acı yutkunmamı güçleştiriyordu, başımdaki ağrı ise sanki alnıma bıçaklar saplanıyor gibi ...
Said, karşısında sessizce denizi izleyen arkadaşına bakarken onun, neden bu kadar sustuğunu düşünüyordu. Rıza Amca Edirne ‘de yaşananları anlatmış hastasının...
21 Ocak 2023
Alsancak, İzmir
Merih Karahan
Kesif bir soğuk kokusu vardı. İçe çekilen her soluk, boğaz yakıyordu. Günün son ışıkları, tortu gibi şehre çökm...
Elimde kalem, kafamda kelimelerin oluşturduğu labirentten kaçmaya çalıştığım hallerimi hatırlıyordum.
İlham hiçbir zaman peşimi bırakmamış, hatta istemeyece...
Yaklaşık okuma süresi: 2.5 dakika
"Bu mezarlıklar beni hep düşüncelere boğmuştur." diye mırıldandı yanı başında duran arkadaşına Kağan, mezarlığın içinde ...
Bu kaçıncı iş başlayıp da bitiremediğim,
Hiç olup gidiyorum sanki bu zamanda,
Ama inanıyorum ki devam ediyorum,
Devam ediyorum seninle bir paralel evrende...
"Allah Kahretsin!" diye çıkıştı Pera bilmem kaçıncı kez, "Bir de başının etini yedim gidelim o herifle diye"
"Sakin ol Pera, olacak olan olur."
Şelalenin a...
Geçmişten gelen ve kulaktan kulağa fısıldanan kadim masallar, destanlar ve efsanelere göre, ilk insanların yaşadığı çok eski çağlarda, karanlık onu ele geçir...
Aradan geçen zaman Poyraz ile Said arasında ikisinin de hissettiği bir bağ kurmuş, ders sonunda çayla başlayan sohbetler eve taşınmış ve birlikte sabahlanan ...
Yavaş yavaş eriyen mumla birlikte varlık şekil değiştiriyordu. Gözlerinde kadim zamanlardan kalma bir hüzün, içinde Kabil’den kalma bir yara ve ellerinde ...
Mum eriyor Poyraz ait olmadığı bir dünyanın kapılarını aralıyor, istemeden de olsa, ömürlere, zamanı aşarak şahit
oluyordu. Kaçıncısının gerçekleştiğini bi...
Sen gece gibisin, kimi sessiz bu kara yığından işte böyle hüzünle gidersin
Yanında yoktur ardında bıraktığın soruların
Daima beklenen cevabı
Yahut savurdu...
Arkadaşım bana bazı özel odaklanma eğitimleri aldıktan sonra Warp Mağarası’na girdiğini ve nihayet en büyük hayalini gerçekleştirip zihniyle evrenin sonuna k...
Mert Bey, yüzümü dikkatle incelerken hiçbir şey hissetmediğimi anlayabilecek kadar zeki bir adamdı.
Gözlerini benden ayırmadan temkinli bir şekilde hareketl...
Gittiğim onca yolu geri döndüm.
Bugün arınmadım belki ama en azından bıraktım.
Sonra bırakmanın hoş esintisi sardı her yanımı
Bir kez daha tekrarladım: Bı...
"Kaos, henüz anlaşılamamış bir düzendir."
İhanete sımsıkı kapattığım gözlerimi açtığımda Giray artık bana bakıyordu. Dilimin ucuna gelen bütün küfürleri içi...
(Ön bilgi: Kayıp Rıhtım'ın Aylık Öykü Seçkisinin "Zaman Yolculuğu" temasına sahip kasım ayı bülteninde kendine yer bulan öyküm.)
“Zamanın önüne nasıl geçebi...
Güneş'in Atölyesi. Restore edilmiş, iki katlı ve devasa ahşap bina karşımda bir köşk gibi uzanıyordu. Arabanın içinde gösterdiğim ufacık eforla binayı inceli...
''Sikeyim böyle işi!''
Soğuk rüzgarlar merakla arabanın yanından geçip giderken ellerimi kucağımda birleştirmiş, bu gece beni demir parmaklıklar altına alan...
Bazen, bazı insanları tanıdığımız algısına kapılırız. Yıllardır tanıdığımız dostlarımız, aile bireylerimiz veya aşık olduğumuzu sandığımız insanlar hakkında ...
18 Ekim 1998
Benim canım kızım,
Bu mektubu eline alabildin mi, bilmiyorum ama eğer eline geçtiyse, kim bilir kaç yaşındasın ve ne kadar güzelsin. Seni kuca...
Gecenin zifiri karanlığında zar zor seçebildiğim kargaların girişinde beklediği depoya girmeden önce esen rüzgardan kendimi korumak için kollarımı bedene sar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok