Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
şehrinde gemiler
sırtında şiirler yüzdüreceğim
mesela,
kaprissiz bir taziye akşamını tavsiye edeceğim
güzel müjdeleri pataklayan, ruhu imece usulü
tarta...
ben bu fotoğrafı çektiğimde orada yoktum, adımı sorsalar bilemezdim, çünkü; kelimeler bir güzergahtı, ben susuyordum ve üstüm başım kan, en çok hayatta kalma...
havada vurulduğum antidepresanlar
ve sürekli insan kafalarının yanyana kaynayıp durduğu cadde dolusu bir kalabalık
kalbine gözlerinden, yani pencerelerinde...
bahçeye döndüm yüzümü, kendimi ölü yakaladım yemyeşil çimlerin arasında uzanmış, bir araba sesine yanaştı kulaklarım, bütün belinden kavradığım kadınları hat...
pişman bir piyano tevazusuyla
ismimi getir bana ve her olasılık sahici
ama mevzu değil
giymiş olduğum gitmiş olduğun gerçeğidir
susmanın bir rengi olsayd...
beni tanıyor öldürmüş gibi içten
ama bu bir yalan ve telafisi var
bir kelebekler cehennemi midem
ağzım tuttuğum sözlerin ilk ahmağıydı
kanın nereden akt...
sabahın ilk ışıklarıyla zedelenen bir şehir
aklıma ahkam kesen bir geçmiş
üzerime yapışmış bu her tedaviye küskün megaloman ihtişam
karşısına geçip bağda...
ince bir ıslıkla çekiyorum aklımdaki tetiği
vakit aşkla daha dudak dudağa kapıştığımız zamanlar
telaşla ağlayan çocukların hepsi haklıdır
meleklerden b...
gövdemdeki ormana inan
suyun içindeki kibrit çöpü artık yok olmuş demektir
tarihe geçen istasyonlardan bahsediyorum burada
elbette benzin değil
konumuz b...
gün geceye ateşten bir yer seçiyor
gökyüzünün suratı yara bere içinde bir nezaket
doğrulup dilediğim ne varsa hepsine de dokunuyorum
sadece bekleyerek
ka...
küflü bir baş ağrısını tetikleyen nezaketle
ağır aksak ritimler çalan şu çığlıksı lodos
ve hırçın boynundan façalı yer yüzüme inmiş
idam gibi üstüme mesa...
O zamanlar maziden bahis açardı alkolik babalar, orta ikiden terk arkadaşlarına filtresiz memleket masalları anlatırlardı ve umutsuz ve sessiz ve beyaz tenli...
Susuzluktan çatlamış bir Kerbela
kaşlarını heykellere çatmış küçük çocuklar Ortadoğu'su
ben zinciri yara izlerine anlatmaktan yoruldum
zincirlere ise yara...
seninle tanıştım ölü sayısı bilinmiyor
sürdüğünüz merhemler yara açıyor etimde
kâinat anlatamayacağım çokgenlerle dolu
işin garibi herkes dört duvara inan...
uzaya savrulan evrim
plastiğin betona karşı çaresiz evcilliği
demirle dövülen akrobat maymunlar cehennemidir bu dünyanın eğlencesi
sana hediye ettiğim pel...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok