Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.

Yağmura hasret bir çöl

Bir serap

Serapta yıldızsız bir gece, aysız bir dünya

Baharsız bir yıl, ötmeyen kuşlar

Dalgasız bir deniz, kumsuz bir sahil

Tüm b...

Bir yürek çarpıntısı, tam solumda

Can çekişen kuş misali ürkek

Ve dengesiz kanatları

Saçların dökülmüş tutam tutam

Alsam elime okşasam

Fısıldasam her te...

Daha önceden buraya hiç yalnız gelmedim sanırım. Buraya genellikle misafirlerimi getirmekten hoşlanırım. Bu yüzden burası bana hep mutlu hissettirmiştir. Bug...

Ne zaman yorulsam bu hayatın içinde, 

Hatırlarım zihnimdeki bakışlarını derinde 

Bahar geldi havalar hep esse seyrinde 

Gökyüzündeki yıldızlardandı ışık o...

Gözlerimde o yanık bir cesaret, 

Göremezsin, bilemezsin sen

Onlar 

Yüzündeki çift dünyaya esaret 

Harlı alevi söner sana dönünce 

Hadi bu gece koşalım birbirimize!

Çöller engin deniz olsun,

Kabuklar dalgalarla dolsun.

Kabuğun menkıbesi bu, demişti ermiş

Bizimki de kavuşmak olsun!

"...

Adımlarım eskisinden daha yavaş şimdi

Ve hırsım yaşamak için, eskiye göre daha da törpülendi

Yorgunum, biraz da yaş aldım tabii

Sağ bacağım da biraz aksıy...

Yalan söyle bana!

"Evet" de, "Seni göreceğim gittiğinde."

Baka baka yüzüme,

Peşimden geleceğini söyle!

"Her gün arayacağım." de,

Hiç aramayacaksan bile....

hâlâ bakar dururum, ezberimde yüzün

bir şarkıdır kulaklarımda, dilinden bir çift sözün

kalbime yuva kurdu sensizlikte hüzün

sensiz geçen senelere şimdi he...

Yıllardır çektiğim bu hasreti bir Tanrı'm bilir bir de ben,

Umarım son bulur müstemleke düşünceleri mahvetmeden.

Mücrim bir yabancı edasıyla yanıma gelen y...

Biz ayrı iklimleriz

Bir bahar nezlesinde

Burnunu gıdıklayan polenler

Senin soluduğun başka

Benim hapşırdığım başka.

İçinde durduğun hava ıslak

Sarıldık...

Ölüm gibi bir şey bu gurbet. Belki de tek farkı bir yerlerde nefes alıyor olman! Özleniyorsun; yakınların her sofraya oturuşunda seni anıyor belki, fakat hay...

     sevgisiz insan, penceresiz ev misali ışıksızdır

     hepimiz anne babamızın ışığıyla görürüz bu dünyayı ilk kez

     ilk kez o ışık sayesinde tanırız ...

İrili ufaklı boğulmalarla sızlanırdı,

Yaşamanın akıntısı.

Pınarlarının söz dinlemeyen bilinmezliğine,

İnanç köprüsü inşa etmeliydi insan.

Titrek şeyler m...

Sabıkda bîdâr- baht olan ben,

Kürs-i ses kûşe ‘de bir kabr-i hâmuş oldum.

Farza kabl-elmantık aşk-ı füsunkarımız,

bakiyen bâka bâka döküldü penceremizden ...

Silsileler ile dolu zihnimin loş sokaklarında tutunduğum birkaç daldan ibaretti ruhum.

Umudumu sakladım, yağmur kokan toprağın üzerine serilmiş bir avuç sa...

Özlemin bir kıta uzak bana

Tuzak gözlerin 

Çatlağından dudaklarının öpsem 

En çatlak halini

Ki sen öpsen o an dünya donar 

Tam kırk beş santim sola oyna...

Benim yazdığımı görmeye vefa etseydi ömrün.

Göğsün kabarmazdı elbet

Ama okurdun, altları morarmış kırış gözlerinle

karanlıkmış gözlerin, gün ışığında dahi...

Gökyüzü 

Kafama düşen yıldızlar 

Kısa bir koyuverme 

boş vermişlik...

Ortak yıldızlara bakan 

birbirinden habersiz 

Gözlerin, kitaplarda geçmeyen 

muc...

Yol verin kurak çöller, heybetli sıra dağlar

Hasrettir beni hesapsız uzak yollara düşüren

Bilseler sırrıma en yırtıcı kuşlar bile ağlar

Bir sırdır sureti,...

Uykum var.

Saat sabahın beşi...

Uyusam kalkamam, uyumazsam nanay.

Bok bir durum, hep bok içindeyim.

Değneğin ortasından hiç tutamadım.

Sen de gittin.

S...

"O gözler benim ağlar
Eskisinden yabancı
Gönlümdeki bu sevda
Hiç dinmeyen bir acı
Ruhumun kederinden
Gözlerim yaşla doldu
Inliyorum derinden
Bana bilm...

Yıllar önce...
Henüz sözlerin ağırlığını anlayamayacak yaşlardayken o ağır, ahşap kokulu, sobada yanan odunların çıtırtısı ve o taş plağın cızırtısı eşliğin...

Gündüzün dönmüyor dünya

Gece senin elinde

Kıra kıra ele gelmez ettin gönlümü

Dile gelir gelmesine,

Duymazsın.

Koşuyor mu çocuklar sokağında

Coşuyor mu ...