Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Fragmana ait ses tasarım ve miksajını yaptığım korku filmi "Cin Hikayeleri, Kayıp Bebek " 26 Mayıs'ta Sinemalarda 😱
Uyandım. Dijital saat, 03.17’yi gösteriyordu. Kabus görmemiştim. Tuvalet ihtiyacım yoktu. Bir yerim ağrımıyordu. Susamamıştım. Karanlığa boş boş bakıp niçin ...
Geçtiğimiz günlerde dükkanım hiç olmadığı kadar sessizken, iç tarafta kendime bitki çayları ve efsane olduğunu düşündüğüm karışımlar hazırlarken kapının açıl...
Bir kelime, bir kelime, bir kelime ve bir kelime daha tutuşmuşlar el ele. Havada süzülürken gülüşmüşler, bağırmış biri ve çekiştirmiş diğerlerini çabuk olun ...
Farkında olmadıklarımız aslında bizim normalleştirdiğimiz olgular olduğunu fark ettim. Ne çok normalleştirdiğimiz şey varmış bu hayatta... Etrafımdaki insanl...
2020 ocağın son günü, imzada son sıradayım; son kez sarıldım kavukluya son kez sarıldığımı bilmeden. Masada Münir Özkul’un gülerken ağlatan soluğu... Ona bak...
Hafızamı kaybeder gibi oldum istekli, buna tutuşur gördüm kendimi. Hatırlamayacaktım; olan, acıtan her ne varsa. Öyle anlaşmıştık hatırlatmayacaktın.
Uzun s...
Zaman zaman şiir seslendirdiğim, zaman zaman kendime konular belirleyip o konular üzerine konuştuğum bir podcast programı yapıyorum.
fark etmeden
dumanlara parçalatırlar onu
daraldıkça zaman
çünkü o engin
ferah ovalar ister
taze nefesler derdi oradan
bana yeni düşler kes
hayır yasa...
Sessizliğin içinden çıkagelen bir ses
Perdenin ardından
Fısır fısır ilişecekken bedenime
Seyisini kaybetmiş bir kısrak beliriyor gözüme
Soluk soluğa kişn...
Ses Tasarımı
En basit öyküye sahip bir filmde bile sadece görüntülerin yeteri kadar ileti sağlamadığı bilinen bir gerçekliktir. Ses olgusunun kendine özgü e...
''Bu kötücül kahkahalar, beynimin en işlek yerlerine işeyen bukalemunlar gibi, renkleri değişiyor ama bıraktıkları etki aynı.''
Böyle diyordu kendine karan...
Ağacın yaprakları sanki gökyüzünden acele ile süzülerek, bir varlıktan kaçarcasına büyük yuvarlaklar çizerek iniyordu. Kendini ayaklar altına alan ve taşımak...
I
Ne yollar, yalım narlar
Kabahatli bir öksüz
Eylül geceleri
Sınırsız bir içim soğuk
Yaralı yararsız
Dilsiz bir tin
Boş bir yuva
Kırık bir mas...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok