Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yağmurun kutsamadığı bir şehirde
Islak zemini kirletiyor sarsak adımlarım
Yarım yarım ilerliyorum nahoş boşluğa
Büyüdüğüm ama tanıdık olmayan sokaklar var...
Buraların suyu meşhurdur beyim
Beyaz gömlekli delikanlılar bu sudan içer
Kadınlar suyu Hacı Rüstem'in yaptırdığı çeşmeden çeker
Demlenen sarhoşlar rakılar...
çaresizliğine çare olamadım.
çare olmayı bilmediğimdendir belki de
belki de çaren bende olmadığındandır.
güneşim söndü dedin sen
belki de bir ölümden ba...
Sırlı cümlelere, resimler çizdim.
Kimsesiz gözyaşları topladım,
Terk edilmiş mezarları gezdim,
Düşünsene,
Hayal etsene,
Terk edilmiş mezarlarımızı.
Ne ...
Biraz dengesiz ilerleyen ve kafa karıştıran tarzda yazılan kitaplar hep ilgimi çekmiştir. Mesela bayıla bayıla okuduğum alışılmış kurgulara benzemeyen Kinyas...
1. Bölüm
Bölüm şarkısı: Sufle-İçinde Aşk var
“Alıştım artık, hissetmiyorum bir şey… Nasılım, onu da bilmiyorum. Sadece vuslat günümü bekliyorum.” Yaşlı ...
17 karanlık yıl. Sonunda en son içeceği öz suyunu keyifle yudumladı. Ön ayaklarıyla toprağı kazmaya başladı. Sonunda yeryüzüne çıkmayı başardı. İki iri petek...
Üç büyük dinin temelinde seks ve ihtirasın olduğunu, kanıtlarla ve kutsal kitaplardaki örneklerle sunmaktadır. Bu anlamda dinlerin derin yolculuğuna götürüyo...
İyi kadındı annem. Öyle derlerdi yani. Ben de öyle derdim. Öksürük sesleri geliyordu. Küçük kardeşim Murat ile televizyon izliyordum. Annem “Umut! Kızım, yan...
Bu satırlarda birçok şey paylaşmak istedim. Bazılarını son kez aklımdan geçiriyor olabilirim. Bugün sana benim gözümden sesleniyorum. Yazıyı bitirmeden önce ...
Beş kısa öyküyle çok farklı sosyal sınıflardan gelmiş beş insanın ölümünü çevreleyen koşulları anlatıyor. Hayatlarının son günlerini yaşayan bir asilzade, bi...
Unutuluş
En fazla, en fazla
üç kuşak...
Sonra
ne hırsların ne kavgaların,
ne de aşkların hatırlanacak...
Sadece bir harap taş senden kalan,
belki bir ...
Dokuz tahta örttüler üzerine…
İlk tahta, dünyaya "Merhaba" dediğimde gizli döktüğü gözyaşlarıydı,
İkincisi, düşe kalka ilk adımlarımı atarken sıkı sıkı ka...
Lanet olası kargalar!
Bütün zamanımı harcadılar,
Ruhuma bir bir bulandılar,
Altın, gümüş ve bronz,
İnsanız biz,
Kaçmak için söyledi budalalar.
Gün doğu...
Dün ya da önceki gün ya da belki bir hafta oldu. Benliğimizden bir şeyler öylece kopup gitti. Ağladık, sustuk. Deprem dedikleri öylece hepimizi aldı ve gitti...
Böyle yaşamak istemiyorum
Kendime yardım edemiyormuş gibi hissediyorum
Kimseden bir şey istemiyorum
Ben bana yetmeliydim
Hiçbir şeyi hak etmiyorum
Hayır...
Ben, sekiz yıl önce hayattan kaçan aynı adamdım. Hiçbir işe yaramamıştı acı ve zevk dolu yolculuğum.
(sayfa 422)
Hayat, ölene kadar hissedilen zevklerden...
Ne istediğini bilmemek insana verilmiş en yırtıcı işkence türlerindendir...
(sayfa 250)
Bir insana yalnızlığı üzerine söylenecek o kadar söz vardır ki!...
Ay benim, ay yüzlüm!
Bir şarkı tuttur,
Bu gece pek üzgünüm,
Huysuzum, yorgunum,
Aklım çıkacak,
Kırk yıllık sürgünüm,
Ay benim, ay yüzlüm,
Yarın kapımı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok