Edebiyat > Deneme
Bu alanda, üretmiş olduğunuz deneme ve anlatı metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Siz daha delirmediniz mi?
Merak ediyorum... Aldığınız nefesle oksijen ihtiyacınızı nasıl gideriyorsunuz?
Oysaki benim burnum da bayağı büyüktür ama gün içi...
İnce ince yağan yağmur, o kadar güzel kokuyordu ki. Soğuğun bütün cefası uçup gidiveriyordu. Soğuk havayı seven ruhlara bir armağan niteliğindeydi bu koku. T...
Rahatsız edici tavırlar, ne dediğini anlamayan insanlar, duygulara önem vermeyen sahte sevgililer...
Sanki her şeyin sahte ve gösteriş olduğu bir zamanda do...
Bölüm 1: Maskeler, Maskelerim ve İç Yüzü
İnsanlar bence birer maskeden ibarettir, yüzler hiçbir zaman kalıcı değildir ama onların taktığı maskeler her zaman...
Yetmiyor gücüm etmeye tek kelam. Dünün karanlığıyla kararıyor yarınlar. Suskun ve yorgun bir ben büyüyor içimde. Gecenin bir vakti bir adam, sigarasından bir...
İnsan ne tuhaf varlık değil mi Maria? Sonucunun hüsranla biteceğini bildiği bir hadise karşısında bile içinde o küçücük beklentiyi taşır. Tutunmayı arzuladığ...
Sürekli konuşan, bir duyana ya da dile ihtiyaç duymayan iç ses, dur durak bilmeden kendini, kendi bile takip edemediği halde anlamlandırmaya çalışıyordu bütü...
İnsanlar bence büyük bir medeniyet yanılgısı içerisinde yaşıyorlar. Uygarlık, çağdaşlık ve benzeri kavramlar maalesef orman kanunları karşısında epey sönük v...
Bir külah dondurmayla mutlu olurdum. 250 kuruşa sakız alır, leblebi tozuna bayılırdım. Babamla yürüdüğüm tüm yolları severdim. Çok yürürdük, adımlarım küçükt...
Uykumu alamadığım bir sabahı daha karşılıyorum. Bitmesin diye aynı sayfayı defalarca okuduğum için delirdiğimi sandığım bir sabahı, göğe bakmayı unuttuğum bi...
Sokağı kirli perdenin.
Tüm dünyalarda herkes az öncelere sinirlidir biraz. Din adamlarının yanlış olsa da cehennemi göze alıp verdiği fetvalar... Akademisye...
Kendimi noktasına varamayan bir cümle gibi hissediyorum. Yiyorum, içiyorum, uyuyorum en önemlisi yaşıyorum. Yaşıyoruz. Oksijen ya burnumuzdan alıp veriyoruz....
Ah mavi-yeşil dünya... Yurdum, meskenim, dalım, yuvam... Ruhumuzun yaralarını sararken suyuna, tuzuna, yeşiline kaçıp saklandığımız, ne hikmetse her üzüntümü...
Sosyal bir varlık olan biz insanlar çoğu zaman toplum içinde, diğer insanlarla vakit geçiririz. İnsanlarla olan münasebetimizi sağlamlaştırmak veya devam ett...
"Ölüm, bilincin cisimleşmiş halidir. Bilinç ölüme tanıklık ettiği anda kendi sınırlarının farkına varır. İşte o sınır da tek gerçekliktir... Bir başka deyişl...
Son günlerde çok popüler olan motivasyon konuşmalarını bilirsiniz.
Peki kendinize hiç sordunuz mu: Neden motive olmalıyım?
Bazılarına göre hayat amacına ul...
Yine taktı işte kulaklığını. Kulağı ile kalbi arasında o adını bilmediği ve bilse de bir halta yaramayacağı damarlarından akan müzik yine aynıydı çünkü ne za...
aslında insanlar hiçbir zaman kendini yansıtmıyor;
yayılan ışığın aydınlatıp aydınlatmadığına odaklanıyorlar
her biri en profesyonel yalancı, her biri en p...
Geçen gün durup mutfağın ortasında, kendime başkasının duyamayacağı bir sesle ve öncesinde akord etmeden küçük bir öksürükle, "La şa ta mi kantaare " dedim.
...
Yanlış limanlara attık demirleri. Sonunda alıp ardımıza rüzgârı yelken açtık yalnızlığın derin sularına. Değmeden gözüne kimsenin, silik bir kara kalem yazıs...
Memleketin en güvensiz yerindeyim. Her an ölüm korkusu, sanki azrail fırsat kolluyor. Çok yakınımda hissediyorum.
Etrafımda arkadaşlarım var ama yine de bu ...
Ait olduğum boşluğa geri döndüm, burası karanlık ve nemli bir kuyunun dibi. Kalabalıktan üşümüş avuçlarıma kor(unu) bırakacak ellerinden başka kimseye yer yo...
Biz taş devrinde mi yaşıyoruz Abdülkadir Bey? Biz muasır bi' medeniyet değil miyiz? İnternetimiz var, telefonumuz var, elektrikli arabamız var. Hiperaktivite...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok