Edebiyat > Deneme
Bu alanda, üretmiş olduğunuz deneme ve anlatı metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Haksız yere kazandığım savaşları bir bir gömüyorum tarihe. Söz sana, içimdeki canavarı çıkarmayacağım. Kendimi soluksuz kalırcasına arıyorum. Utanıyorum seni...
Bazı sesler duyacaksın. Derinden yankılanan. Tanıdık gelecek ama tam olarak neler olup bittiğini bilemeyeceksin. Sana seslenen bu sesin cüretkarlığına şaşıra...
Onuncu sınıfların dersindeyim, Artukluları anlatıyorum. Sabahın ilk dersi, hepimizde az biraz mahmurluk… “Mardin, Harput ve Diyarbakır’da hüküm sürmüşlerdir....
Kanımca, bugünlerde kendi adına düşünebilen kimse, birinin suratına bakıp da “Ne oldu? Ne bu halin?” demeyecektir. Zira bir iç çekiş eşliğinde gelecek yanıt ...
Sana hiç yazmadım. Seni hiç yazmadım. Sana söylemem gereken birkaç kelimeyi hep içimde tuttuğum için öykülere, romanlara dağıtılmış tonlarca kelime çıktı içi...
İnsanlar ile iletişimimizde duygu ve isteklerimizi olumlu sözcüklerle ifade etmek, bilinçsiz tüm davranışlarımızın yönlendirildiği yer olan bilinçaltımıza do...
Şimdi unutmak için can attığımız her şey, bir zamanlar bizi hayata bağlayan sebepler değil miydi?
Öyleyse kime karşı bu öfkemiz?
Kimlere ait bu kibre bul...
Yaşadığımız hayatın koskoca bir sırdan ibaret olduğunu düşündünüz mü hiç?
Aslında aldığımız her nefes, mezarlıkta bir zamanlar atan kalplerin üstünü örten ...
Ekşi bir elma gibi yüzümüzü buruştururken zaman, bir bir ekliyoruz anı defterimize halden anlamaz hüzünlerimizi. Mayhoşluğu kalıyor damaklarda zift bağlamış ...
Bir düş var aklımda. Aslında buna düş demek ne kadar mantıklı, onu da bilmiyorum. Sanki düşten ziyade, yaşamadığım ama hatırladığım bir anı gibi. Bu bir haya...
Estetik kaygı, güçsüzlüğün ilk belirtisidir. İnsanlar her şeyde olduğu gibi bu kaygının kendisinde olmadığını dile getirirler, halbuki içten içe fiziksel ola...
Kendimi ittiriyorum epeydir. Güvenli alanımdan, sıcacık yatağımdan, defalarca kez gittiğim yerlerden uzak duruyorum. Yeni şeylere, insanlara açıyorum kendimi...
Yazmaktan nefret ediyorum. Tüm yazı ekonomim aslında yazmanın gerçek eylemini önlemek için saplantısal bir ritüele dayanıyor. Düşünmek de öyle. Yazmak bir ne...
Kişiler, beni hiç anlamıyorsun, diye söylendiğinde zihnimde kendime dair bir soru beliriverirdi: "Sen hiç anlaşılmak istedin mi?" İnsanlar anlamanın üzerinde...
İnsan iç ile dışın eşiğinde gri bir hareketsizliği barındırır. İç ulaşılmazdır. Bu ulaşma -ancak-olursa yok edilmesi gereken bir illüzyondur.
Dış ise katılm...
Ben yaşamayı öğrenemedim Versa. Zahmetli alışkanlıklarımın ve günahlarımın altında boğuldum. Sığ sularda yüzdüm ve sandım ki içgüdülerim bana yolu gösterir. ...
Bir hükümdar olduğunuzu hayal edin. Sizden nefret eden, sizi kazığa oturtmak için an kollayan bir halk mı var veya sizi sevip adınızı tahtla onurlandıran bir...
'Nereye gideceğimizi ve ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hedefsiz bir gemi gibi sağa sola sapıp duruyoruz ama bir amaç yok, maksat yok; umursamazlık, uyumsuzluk v...
Hayatımda hiç geyik görmedim fakat onun sesi, yürüyüşü ve bakışları hiç olmadığı kadar etkide bulunur bana... Korku ve mutluluğun yanı sıra hüzün de ön plana...
Ölüm bir varmış bir yokmuş, diyor José Saramago. Başladığı gibi de bitiriyor.
Böyle bir gerçeğin özellikle yok olma kısmına dair başta çağrışım yapan bu şah...
Halbuki sizlerin aksine ben bir ihtiyar olmak isterdim. Gençliğimin zaman geçtikçe tükendiğini ve her adımda -göreceli olarak- en iyi zamanlarımı kaybettiğim...
Mutluluk kime göre, neye göre? Mutluluğu belirli kalıplara sokamayız. Bilemeyiz kimler mutlu. Çoğu insan mutluluğun refah seviyesine göre şekillendiğini beli...
"İnsan söyleyemedikleridir." der Albert Camus.
İnsan söyleyemedikleri ise söyledikleri nedir?
İnsan söyleyemedikleri ise dinledikleri nedir?
Söyledikleri...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok