Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Beklemekle devam etmek arasında koşturup duruyor insan. Ne yapacağını bilemiyor. Öylece mekik dokuyor sadece. Ne yana dönse acı, keskin bir bıçak gibi batıyo...
- Altoo, Altoo!
Alto, sabah namazını kıldıktan sonra tekrar uyumuştu. Aniden irkildi kocasının sesiyle, avluya çıktı. Kocası eline aldığı dirgenle tarlaya d...
Hayatın esip bizi getirdiği yerdeyiz. Getirip yerin altına gömdüğü yer.
Bizler yerin altından insanlığa yeni bir hayat çıkarıyoruz. Bazen bir yakıt, bazen ...
Gene her şey düzelecek umuduyla yatıp her şeyin aynı bok olduğu bi sabaha uyandım. Pencereden sızan güneş, yüzümü falçatalıyorken ben ayıldığım bu yeri tanım...
"İşte geldim."
"Buna cesaretin olduğunu düşünmüyordum. Nereden geliyor bu cesaret?"
"Sen bunu istemiyor musun? Karşındayım işte."
"İstiyorum ama senden de...
“18 Nisan 2019, Perşembe. Yine, yeni bir yolculuk…”
Otogarın çevresinde yavaş adımlarla sigaramı içerek yürüyordum. Vize sınavlarımın sonuncusundan çıkmışt...
Vitek karanlık bir dünyaya doğmuştu. Kaç yıl geçirdiğini bilmediği ışıktan yoksun odasında birkaç eşyası dışında hiçbir şeyi yoktu. Vaktinin çoğunda uyur, sı...
Aygül Restoranı'nın mutfağındaki bulaşıkçı kadın, bugün daha dinç görünüyordu. Suda durmaktan buruşmuş elleri neşe ile hızlanmıştı. Kamburuna rağmen sırtı di...
Sonbahar yaprakları savrulurken etrafta, biz dar yollarda geniş kafalarımızla yürüyorduk. Bayır aşağı bir sokaktan sahile doğru iniyorduk. Ben gittiğimiz yol...
Kıvılcımlı, parlak güneşin saçtığı ışık, uyur hâldekileri uyandırmış, uyanıkları hoş edip sersemletmişti. Görüp bakanlar gözlerini kısmış, dağdan ince, oluk ...
Dönüş yolu sessizdi. Karaltı yine anlamsız bir biçimde ortadan kaybolmuştu, kız da kulaklığından şu sıralar kafayı taktığı şarkıyı dinliyordu. O anda, dinled...
Halı deseninden çatlak bir kafatası resmedip son bir kaçamak bakış daha attım geçmişime. Son bir yumruk daha çaktım duvara evden çıkmadan. Sonra ardıma bile ...
Ev sahibimizin oğlu vardı, Muhdi.
Bir poşet dolusu bilyesi vardı; kemik, cıncık, meşe. O dizer, ben izlerdim. Bilyelerin içine taşınan renkler, dünyayı tems...
Tren büyük bir gürültüyle istasyona yanaştı. Demir gövdesinin horultusu banklarda uyuyan yalnız yolcuların irkilerek uyanmasına neden oldu. İnsanlar ellerind...
Mutsuzluğumu da alarak odama kapandım. Mutsuzluğum, benimle doğmuş ve benimle ölecekmiş gibi sürekli yanımdaydı. Aldığım nefes kadar yakındı. Bazen onu hiç a...
2000 yaz ayları, Eskişehir…
-Sezeeer! Hadi uyan annem, bak geç kalacaksın.
“Bu ses ile uyumak ne mümkün.” Annem, o kadar çok konuşuyor ki o sivri dili canı...
Bu dünyaya bazıları yaşamaya gelir, bazıları da yaşayanları seyretmeye.
İşte, kahve saçlarını dağınık ve düzensiz bir at kuyruğu yapmış kız da seyircilerde...
Bir gece vakti, sebepsiz kalkıyorum koltuğumdan. Pencereden dışarı bakıyorum. Sokak lambasından ışığın altında bekleyen bir adama çarpıyor bakışlarım. Göz gö...
Anlatacak çok şey var, o zaman sözü uzatmadan hemen anlatmaya başlayayım.
Ferat taşrada doğup büyümüş ancak üniversiteyi ülkenin en büyük ve en kalabalık, e...
Muhterem kardeşlerim, salık buyurursanız size dört başı mağrur hikayemi anlatayım. O günden sonra beni hor kullanmaya başladı. İfadesinde belirdiğimde kötü o...
Bir yerlere yetişir gibi, gökten aceleyle düşen su damlaları... Yere sertçe çakılışları küçük bir sel oluşturmuş, akıyorlar beraberce. Gökyüzü yeni kararmış,...
“Kaldır başını da gökyüzüne bir bak koca Musa. Kalmış mı gücün, kalmış mı kuvvetin hiç durmadan dönüp duran dünya karşısında? Almış götürmüş yıllar kollarınd...
Zeynep çalıştığı belediye kurumundan çıkarılalı neredeyse 7 ay olacaktı. 7 aydır ne düzenli bir geliri ne de bir işi vardı. 2 yıl önce bir iş kazasında eşini...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok