Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Yürüyordum. Birbiri ardına sıraladığım adımlarımın ağırlığını hissetmeden ayaklarım boşlukta süzülüyormuş gibi ilerliyordum caddelerde. Kalabalıkların arasın...
P.
Günlerdir yazmıyorsun, yazman için öncesinde mutlak benim mi yazmam gerek? Derdini anlat, olmadı sevincini. Hiç yoksa gününden, gördüğün sokaklardan, uça...
Gecenin ördüğü kara ilmekleri şafak bir bir sökerken hafif, belli belirsiz doğacak güneşin habercisi parıltılar; yeryüzünü koca bir yorgan gibi örten dipsiz ...
— Artık her şeyin anlamını yitirmeye başladığını hissediyorum. Yaşamaktan bir keyif alamıyorum artık. Kalabalıklar, gürültüler midemi bulandırıyor. Sürüp gid...
Herkesin varlığını bildiği, hayranlık duyduğu ıssız bir ütopya. Geceleri denizleri aydınlatan yeryüzündeki beyaz güneş. Çeşit çeşit lanetli kuşlar ve ağızlar...
İçine yalnızca bir bilgisayar sığacak kadar dar yapılmış, sağı solu oturanın boyunu geçecek şekilde kapatılmış, şöyle kolunu iki yana açmaya çalışsan dirsekl...
Katran karası şüpheyle uyudu, uyandı, yaşadı. Yaşadı denebilir miydi ya... Orası meçhul. Her gün göğsünde bir ağırlıkla uyanmak, uyumak sonra aynı yükle... N...
Adı Tedi...
Yaklaşık 10 sene önce başladığım sokak beslemesindeyim yine. Bir akşam, günlerden çarşamba. Çok net hatırlıyorum çünkü Antalya'da her gün bir se...
Kasra:
— Ama efendim, bu yol çok uzun. Bana keçi yolundan gelmemiz gerektiğini söylediler.
— Keçi yolu neredeymiş?
— Şu ormanın içinden girip biraz yürüdü...
Yarın mıydı, gelecek hafta mı, dünde mi geçmişti? Bu sadece iki kişilik bir metin okuyucu! Hiçbir şey anlamak istemiyorsan, şimdi tam zamanı sayfayı aşağı ka...
Akrep ile yelkovanın münasebetsiz dozunun kaçtığı içme saatlerim yaklaşıyordu.
Apar topar duş alıp saçlarımı topladım.
Siyah, yıpranmış deri ceketimi giy...
Hızlı adımlarla caddenin soluna saptım. Sokaklardan geçtikçe adımlarımı artırıyor, arkamı kolluyordum. Saptığım sokakta oyun oynayan çocukların anlamsız bakı...
Hava buram buram deniz kokuyordu. Dalgaların sakin ezgisi ufukta alçalıp yükselen martılara eşlik ediyor, ılık esen sonbahar demleri vakitsiz bir tekinsizliğ...
“Sayın yolcularımız, otobüsümüz…” Uyandı. Saatlerdir pencereye yasladığı başı, camla birlikte titreşmiş, kamaşmış ve sanki ağrıyordu. Keyifsizce elini yüzünd...
Acemi bir ip cambazının ipin üzerinde gösterdiği hassasiyet, en küçük bir fevriliğin kaybetmeye ve sonunda kaybolmaya yol açacak olmasının silik bilinci ama ...
Her defasında aynı yerde uyanmanın insanı bu kadar bunaltabileceğini düşünmezdim ama böyle bir yerde ve bu halde iseniz uyanmayı bile istemiyorsunuz. Basık b...
Bir gece vakti, bir bozuk radyoda ikimizin şarkısı çaldı. O an geçmişe gittim. Biraz hayal kırıklığı, biraz da sen... Odam üstüme geliyordu sanki. Evden kaçm...
Yaşlı teyze Yaman'ı kahve içmeye davet etti, Yaman sabah erkenden uyanıp duşunu aldı, hazırlanmaya koyuldu, hazırlanırken müzik dinlemeyi de hiç aksatmazdı, ...
Yaman’ın sürekli kaçtığı, kendiyle baş başa kaldığı bir yer vardı. Nerdeyse bulutların arasında bir yerdi; çok yüksekteydi, kocaman bir dağın tepesinde tek b...
Karalanan… Karalanan… Karalanmaktan epriyen ve çöp sepetinin yolunu tutan kâğıtlar. Ve sonra yırtılan ve yırtıldıkça sanki daha bir hacim kazanan kâğıtlar da...
Uzaktan bir selam verdikten sonra yaklaştı binaya. Asansör yoktu, beş katı yürüyerek çıktı, kapıyı iki kez tıklattı. Yaşlı bir teyze kapıyı açtı; Ahmet’in sü...
Günlüğün son sayfasını okuduktan sonra Bilge’yi daha da iyi anlıyordum. Her bir satırında onun korkularıyla ben de korkuyorum. Aslında anlamasam bile Bilge’y...
Çok kalabalık olmayan saatler, akşamüzeri ya da akşam, deniz kenarındasın, şezlonga ya da kuma uzanmışsın. Denizi dinliyorsun, dalgalar git gide şiddetini ar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok