Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Çıktım dağları dolaştım yine. Rüzgâr kekik kokuları getirdi, kuru otlar ayaklarımı çizdi. İşte bunun, otların ayağımı çizmesinin bile beni mutlu etmesine şaş...
II
İstanbul gibi şehirler günün birinde terk edilmeye mahkumdur. Kimisi memleketine dönecektir, kimisi post modern bir dürtü ile bahçesinde daha fazla yeşil...
Mahluk bunları konuşurken Dervişin göz bebekleri oynuyor, sinirlerini mahmuzluyordu. "Pis derenin suyuyla abdest alınmayacağını bilmeyecek kadar beynamaz hat...
I
Camdan bir kasede izmaritler birikiyordu. Ciğerimden dumanı iterken bir anda duraksadım. İçimi ölüm saflığında bir boşluk kapladı. Bu boşluk onun gidişiy...
Belki de saat dokuzu bile geçmişti ama bunu önemser gibi değildi artık, yavaş ama heyecanlı adımlarıyla; ayakkabılarının sessizliği bozan takırdatmaları geld...
Son, sadece son bir çareymiş gibi içeride boş bulduğu kanepeye ağır adımlarla vararak büsbütün acı çeken bedeniyle uzandı. Sırılsıklam olmuş üstünün bıraktığ...
"Baba!"
"Efendim güzel kızım."
"Baba insan sevdiğini üzer mi?"
"Üzer kızım, insan en çokta sevdiğini üzer... Sevmediğini, tanımadığını, hiç görmediğini ü...
Karşısına geçmiş yüzünü buruşturuyor dağınık haliyle ve uyumsuz kıyafetleriyle bir kaostan fırlatılıp atılmış ,yakalayabildiği eşyaları da aceleyle üzerine...
O güne dair sadece tek bir şeyi hatırlıyorum. Oduncuya odun almaya giden çocuğun, oduncunun kamerasına nasıl ilgiyle baktığını.
-Ne arıyon len burda?
...
Biz yarın babmın cezaevi çantasını hazırlayacağız, dedi kadın.
Salı sabah 11.00
Kahvaltıya oturmuştum. Evden çıkmak hiç istemediğim için her dakikayı hesap...
Uzun ve arnavut taşlarla döşenmiş yolda ilerliyordu. Sağ omzunda örme krem rengi çantası asılıydı, sol elindeyse alışveriş torbaları. Başındaki açıkla koyu a...
Şüpheye dönüşmedin, ortada şüphe duyacağın bir şey dahi göremedin. Buz dolu bardak, dedin, ne çok benzeştik.
Bir vitrinde yansımanı yakalamak, o yansımanın ...
“There are many things we only see clearly in retrospect.”
Haruki Murakami
(Yalnızca geriye doğru bakarak net bir şekilde görebildiğimiz pek çok şey var.)
...
DEFTERİN HİKÂYESİ
“Hep bekleyen olunmaz. Biraz da beklenen olmayı tatmak yü-
reği heyecanda, gözü yolda, aklı tek bir yüzde bekleyenlerin bekle-
neni olma...
Rüzgar bir hasret çağrısı yapıyordu, yıllar sonra o koku büyümüş olan Mahmut için sadece bir heyezan kokusuydu. Binde bir esen o rüzgar yıllarca esmeye devam...
Leyla bir ateşinde içinde, bin ateş Leyla’nın içinde. Aylarca yürek acısıyla ağlamaktan gözlerindeki ışık sönmüştü. Gün geçtikçe eriyor, tükeniyordu. Bazen e...
“Sonra sağdan ikinci kapı, ardından sola…”Bu yön direktifini sesli bir şekilde tekrar ettiğinin farkında değildi. Zaten koridorda tekti ve onun sesini duyup ...
Kahya, Dervişe başını salladı ve gitti.
Kahyanın son cümlesinden sonra gözleri açılan diğer sâbirler Derviş'i süzüyor, hangi günahların bedeli için bu cehen...
İkinci Bölüm
...
Genzi yakan bir sidik kokusu, yerde öbek öbek izmaritler, balgamdan küçük yeşil göletler ve havada adeta görünen pis bir koku... Şehir hap...
Evvelsiz zamanın, zamansız bir anında yaşayan insanlar vardır. Kaybolan mutluluğu aramak yerine, şükür adı altında kabullenen varlıklardır insanlar. Ne evvel...
Uyandığında çiçekli elbisesi ve bağcıklı ayakkabısı baş ucundaydı. Herkes evdeydi. Herkes birbirini birazdan görmenin huzuruyla dolu uyuyordu. Gitmeyi düşünm...
Dün sabah gelen mektupları okumayı unutmuş bu akşam hepsini tek tek okumaya çalışıyordu. İçlerinden birisi dikkatini çekti. Kırmızı bir zarfa konmuş özenle b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok