Edebiyat > Şiir
Bu alanda, şahsınıza ait şiirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Bir düş perdesi aralanıyor
Uzak diyarların ıssızlığında
Varlığın yoklukla imtihanında
Sessiz bir haykırış yükseliyor derinden
Rüya ile gerçeğin kesiştiği...
Bir kelime diğerini çağırıyor
Öylece koparıyorsun kendini zihnimden
Ne hoş idamın bunca senenin ardından
Vakit gelmiş biz hiç beklemezken
Saatler durmuş ...
küçük ayak parmağıydı sıkışan
acısı kendisinden çocuk
kan be kan!
gözlerine, ellerine ve kulaklarına kadar
her biri arkadaş
biri öldü mü diğeri hemen t...
Yanlış harflerin yazdığı yaralardan
Kanlı bir koleksiyon, zayıf kalbime
Her istasyonla hata yanından
Önerdiğim kelimeler
Bir vagon daha ekliyorum peşime
...
Ben şiirlerimi tozlu raflarda saklıyorum,
El değip kirletilmemesi için.
Yazdıklarım bende kalsın, başkaları bilmesin şayet..
Ben şiirlerimi tozlu raflarda...
yazılan yazgının belirsizliğiyle korkup;
elinizde bir kalemi alarak,
yazılmış kaderinizi yazmaya çalıştığınız olmadı mı?
o korkuyla yanlış yaparım diyip;
...
Bir bütündük
Yaşantıların yanında
Sevgisiz yaşamlarla
Uzak yollar vardı
Kaçtığın yerde
Bütün renklerinle
Yolların kesiştiği yerde
Bütün sebepleri al, maviden yoksun bir gök var
karşımda kahkahadan bir ıztırab tuzak ve tuval
ne olacağını bilemememin koyuluğu rüyalarımda
ne yapacağıma ...
yüreğimin fayında beklerken,
şekerlenmişsin sevgilim.
kuru bir dal sanki yüreğim,
gözlerin bin sevdadan esiyor,
en deli en kızıl yerden bir kesik,
bin s...
yaşantımı hapsetti kaldırımlar
yakınlaşmam gerekirken
uzaklaştı yıldızlar
toparlanamıyorum
üzerime ne diye çöktüyse bu kara havalar
kaldırıp atamıyorum
...
Mutluyum
Neden diye sorabilirsin
Umutluyum
Yine neden diye sorabilirsin
Acıdan korktuğum kadar seviyorum
Niye diye sorabilirsin
Kaygılarımı seviyorum
...
Babil bahçelerini andırıyordu vücudu,
Kalbi uçsuz bucaksız cennet,
Gözleri defalarca atlamak istediğim,
Sonu olmayan uçurumlar...
Bir Michalengelo tablos...
Kara bıçak girmiş aramıza
Sanarsın kan davası
Geçmişin izi
Eski, gerçeği eskimiş
İzlenir miydi ?
Çakma modern sanat filmi
Bilinmezlerin tiyatrali
bilmez
bilmediğini de
bilmez
biraz kemikli
sigara yanığı teni
ayaklarının kupkuru kiri
leğen kırık
kaderi kışkırttı
diye duyduk
hiç bir yerde çürür...
Gece iki,
Güneş çok uzak mevsimlerde doğdu bugün,
Yollar, duraklar,
Yağmur dolu bulutlar,
Sen dolu hatıralar,
Gökyüzünden düşen su damlacıkları,
Tanrın...
insan, et parçasından ibaret saklı yüzdür.
insan bileklerini göstermeden, acıtmalıdır.
insan, suretinde kaybolmuş gizdir.
insan, ışıktır.
insan, kendi ka...
Nasıl olduğumu sormuşsun
Anlatayım
Çok özlüyorum seni, çok istiyorum
Sağır ve dilsiz, ümmi ve kör, üstelik herkese verilen lanet olası iki kol ve bacak ra...
Ah bu isyan,
Mecalimi yok ki anlayan.
Vardır, içimde yanan.
Kimim ben, kim bu yakan.
Kimdir yakan?
Yanmalar yakanlara lütuf mudur?
Gitmeli şimdi,
...
Tutacakları kopmuş incir dolu bir sepet
Yitik sabahın serin ağırlığında
Bırakılmaklardan değil
Tutulmamış ellerden
Taşınamayan bi’ adam -incir dolu-
...
İlk gündü,
Kar beyazı bir ışık göz pınarlarıma doldu.
Sonra onu gördüm,
Ama sanki dündü.
Son yattığı yerde uzanıyordu.
Yıllardır yeri değişmeyen eşyalar...
Bir kapı var, rûh içre.
Tâ uzaktan bellidir.
Gözlerde demlidir.
Nice günden geçilir.
Toprağa tohum ekilir.
Beklenir, beklenir...
O kapının önünde,
Aya...
Bir zamanlar yıldızlar parlıyordu gökyüzünde,
Aşkın gizemine kapılmış iki yürek, birbirine süzülüyordu.
Sevgi, sadakatle dokunmuştu kalplere,
Gözlerde umu...
Gövdesi yarım bırakılmış, gözleri es geçilmiş
Çekmiş bir sevda
Eskisi bol gelen
Sen de uydun onlara istasyonsuz kaldım
Limanlara yamalı yelkenimden yara...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok