Ay daha terk etmemişti gökyüzünü. Herkesin gözündeki sabah uykusuzluğunu görebiliyordum. Kafamı koysam 20 dakika uyuyabilirdim ama otobüslerde uyuyamıyorum. Deniz kenarında bir yaz sabahını özlemiş gibiyim. Güneşin sıcaklığı omuzlarımı ısıtırken ılık bir rüzgarla denizin sesini dinlemeyi.

İçimde yine bütün deniz kabuklarını toplama isteği... Şu sıralar iki ayrı insana ayrılmış gibiyim. Biri oldukça yorgun bir kumsalda uzunca oturmak istiyor, diğeri mücadele etmeyi hiç bu kadar istememişti. Hemen çıkıp gidebilirdim pek de kısa olmayacak bir kafa tatiline ama tam da şu an mücadele etmeliyim.