Bu yazdıklarım sevgilim, hep o geceyi tekrar tekrar yaşatır bana; kabuslarımda bitip bilmeyen cehennem döngüsü süregelir, bilirsin, rüya görmem ben lakin uzun zamandır kabuslarımın başrolündesin. Her gece farklı şekilde mahvoluşumuzu izliyorum, her şeyi unutan hafızam bunları sanki bana inat olsun diye depoluyor. Unutmayı özleyeceğimi hiç düşünmezdim. Sabah kalktığımda tertemiz, mis gibi uyanmayı çok özledim.

Daha çok senin özlemin yoruyor beni. Birkaç defa destek almayı denedim, hepsinde çıkan tek sonuç, yoluma bakmamı öğütleyen o beyaz önlüklüler. Bilmiyorlar ki 111 gün önce kendimden koca bir parçayı ateşler içinde kaybettiğimi.

Onlara göre bu sadece reddedilişin verdiği acı ama bilirsin, ben reddedildiğimde dahi severim, bunu en iyi sen bilirsin zira senin kadar seveni hiç tanımadım, ne kadar kendimi tanımaya zaman ayırsam da hala beni benden daha iyi tanıyorsun, İnsanların ne düşündüğünü hiç umursamadım. Bu gün de bunun birçok örneği oldu ama senin benden ümidini keşişin öyle bir koyuyor ki bana, bunu yaşayacağıma elimde herhangi bir teçhizat olmadan okyanusun ortasında kalmayı yeğlerim. Keşke bu şekilde çözülebilseydi her şey, isteseydin o okyanusu aşar yine gelirdim sana ama sen beni istemedin, nedenini hala tam anlamasam da...

İster takıntı de, ister delilik, içinde bir yerde hala beni seviyorsun ve ben hala sana aşığım. Kader bizi tekrar bir araya getirdiğinde hazır olacağım. Zarlar atıldı sevgilim, kartlar çekildi ve ben hiç olmayacağını sandığın o öz güvenle çalışıyorum.

O güne kadar kendine iyi bak….