İnsanın içindeki savaşın vermiş olduğu yorgunluk var. Etrafında o kadar güzel an ya da anı yaşamaya bile tenezzül edenlerimiz var. Yok ben öyle olmam, olamam diyen de bile bu durum söz konusu... Benliğimizle yaptığımız tartışmayı dışarıya yansıtmamaya göz önünde tutan ve neyse zaten kimse de benim üzgün olduğumu ya da neden üzgün olduğumu sormayacak... Gelen olursa da bir yalanla yok iyiyim, bir sıkıntım yok diye geçirir insan... Çoğumuz kendimizi herkese de anlatamayız kimisi aranızda kötü bir olay oldu direkt güçaiz tarafınız artık herkesin ağzında,,, kimisi de sizin anlattıklarınız onunla kalır(tabii böyle güzel insanlar zaman geçtikçe azalıyor ya da umursamaz oluyor dünyayı...). Ve tabii gelgelelim bu kadar düşünen insanın yatağa girerken halini, uyku tutmaz, sağa sola döner, etrafa bakar, yine o lanet uyku gözüne girmez ya, düşünmeden kafasını yastığa koyacak ya da eyvallah, uykusuzluğu elinde tutar sabahı karşılar. Sonra da uykusuz, yorgun zatem şokta düşünen birisi gel de işlerin yoluna girsin... çok zor. Biri de gelir zorlukları aşınca rahatlarsın, nereye kadar olur bu zorluklar be ağam, insanda ne sabır kalır ne de yaşama dair istek ya... Ne kadar konuşsam yine uzar bu mevzu, bundan dolayı bugünlük yeter, ışıkları kapatın, düşünmeye devam...