kaoslarla dolu bir yol

götürürken bizi barışa

hâlâ mızraklarla savaşıyoruz

sonunda nasıl oluyorsa

kaostan bağımsız barışıyoruz

ve karışıyoruz mümkün olan

en uzak uzaklıktan

birimizi diğerimizle değişiyoruz

sevişiyoruz bir karış yükseklikten

yatağa düşerken

cana kanat takıp uçuşuyoruz

 

koşuşuyoruz hiç acelemiz yokken

bilmediğimiz konularda konuşuyoruz

yaraşıyoruz yanaşamayacağımızı bile bile

niye şu çok yakışıksız durumda bile

feci yakışıyoruz birbirimize

genciz daha

durup dururken yapışıyoruz dudaklarımıza

ve hayret gözlerimize gurub vururken

atışıyoruz aşık olduğumuzdan

dolup dolup doğarken yeniden

sağa sola sataşıyoruz 

yarışıyoruz olduğumuz yerde dururken

bunca boşa uğraşıyoruz

 

bir lisanı anlamadan anlaşıyoruz

iki insanı anlamadan anlatıyoruz

alışıyoruz alışmak 

sevmekten zorken

iki sevmeyi bilmeden seviyoruz

sekiyoruz çarpmamız gerek-

en engellerin üzerinden

tramvaya biniyoruz 

dur insanlar inmeden

kapışıyoruz kıtalararası 

bomba mesafesinden

kırıyoruz güzelim telefonları

kırık telefonlardan araşıyoruz

kısa vadede anlatılıyoruz

kutsal kıssaları

yazık kısa kesiyoruz